Sen beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimim ki senin için ? Bence burada ki tek suçlu kadın.
John F. Kennedy’nin bir sözü vardır. Ülkendeki olası savaş halinde “ Ülken senin için ne yapabilir diye sorma, sen ülken için ne yapabilirsin,onu düşün” Başkan seçilmişsen bunları demek kolay oluyor. Ama birde seni ve senin gibileri hatta yönetim anlayışınızı kapitalist sistemi, sistemin yapısını. Demokrasi tek gerçek mantığını dayattığınız (lafta
Franz Kafka’nın kendi tarzıyla anlatmış olduğu karakterlerde ki varoluşçuluk… Aslında bize kısa bir cümle ile hem o dönemi hemde günümüzü çok güzel özetlemiş. Kapitalist sistem, işçi sınıfının bilincini yok etmiştir. Bu sistem her şeyi bağımlı hale getirirken işçi sınıfının neden sömürüldüklerine dahi fikri yok olmuştur. Çünkü bağımlı olmak ve kabullenmek bizlere unutturuyor. Bir süre sonra sistem öyle bir hale getiriyor ki konuşmanın anlamsızlığını anlıyorsun karşımıza çıkan eylemler artık iç muhasebeye dönüşüyor. Kafka burada sistemin kendisine değil, bizlere atıfta bulunuyor…
Eserde bahsedilen iletişimsizliği de çok güzel bir şekilde ele almış “ Kişi ortamdaki diğer kimselere geçmiş ve gelecek hakkında şu anda verdikleri izlenimlere dayanarak muamele eder.” Arka plana bakmadan, kendini içerisinde ki muhasebeyi bilmeden…