Balzac’ın okuduğum ilk kitabı olan bu müthiş trajedi taşra hayatının irili ufaklı hesaplarını, kurnaz birkaç insancığın masum insanları ezip geçmekte beis görmediğini, gerçeğin ortaya çıkma huyunun kötü niyetli insanlarca manipüle edilebileceğini anlatıyor (bence).
—Bundan sonrası spoiler olabilir—
Masumiyet timsali, yumuşak huylu, sevgi dolu ve mutlu Pierette’nin ustalıkla hazırlanmış hazin sonu insanda adaletsizliğe karşı bir öfke uyandırıyor.
Kitapta betimlenirken kendilerine kötü sıfat yetişmeyen kuzenler tanıştığımız ilk karakterler olduğu için başta hafif bir acımayla okudum fakat her zavallı ve yetersiz insanın eline geçen ilk fırsatta zalimlik edeceği gerçeği 1840 yılından beri aşikarmış.
Son olarak, Balzac’ın betimlemelerinin hakkını teslim etmek gerekiyor. Kendisi zannediyorum ki betimlemeleri imzası olarak kullanıyor. Elbette bunlar kitabı zenginleştirmiş ve fakat bariz antipati duyduğumuz durumlar betimlenirken bir kitaptan ne kadar zevk alınabilir? Kurgu akarken “şundan bahsetmeden geçmek olmaz” diye betimlemeye başlayıp zaten ince olan kitapta 1-2 sayfa betimleme okuduktan sonra olaya geri dönünce betimlemelerin güzelliğine pek ehemmiyet veremedim açıkçası. Belki de benlik bir yazar değildir.
Okumak isteyenlere şimdiden başarılar diliyorum.