" Şimdiyse karşılaştığı durum çok ilginçti. Sabahtan beri isteksizce oturanlar, on yıl önce yapılmış bir mitingden söz açılınca bir anda canlanıvermişler, eskiyi konuşmak için adeta birbirleriyle yarışmaya başlamışlardı.
Her ağızlarını açtıklarından "birey" olmaktan söz eden bu insanlar, eskiden yapamadıklarını gerçekleştirmenin mutluluğuyla dolu olmaları gerekirken neden yaşamlarını hâlâ geçmişin anılarıyla renklendirmeye çalışıyorlardı? Yoksa ideallerine mantıklarıyla değil, yürekleriyle bağlı olanlar için bu tutum son derece doğal bir sonuç muydu? "
" İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışmıyorsun. Zaman geçirecek uğraşlar ediniyorsun. "
" Freud da Bion da benliğimizin en anlaşılmaz yönünün hüsran olmasının nedenlerini ve nasıllarını ortaya koyar. Onlara göre, ilk itkimiz ihtiyaç duymaksa ikincisi hüsranımızı örtbas etmektir. Bu konuda düşünmek ya da konuşmak istemeyiz çünkü temelde yatan hüsranımızın doğasını bilmek, o deneyimi açığa çıkarmak istemeyiz. Tatmini, varlığını borçlu olduğu hüsran duygusu olmadan yaşamayı tercih ederiz. "
" Hüsran duygumuzla başa çıkmak, bu duyguyu anlamak sadece tatmin olmayı garanti altına almak için değil, gerçeklik algımızı korumak için de zaruridir. Psikanalizin anlattığı hikâyeye göre, hüsran duygusu hissetmezsek gerçekliğe ihtiyaç duymayız ve gerçeklikle başa çıkmak için gerekli araçlara sahip olup olmadığımızı keşfedemeyiz. İnsanlar bizi hüsrana uğratarak gerçeklik kazanır; hüsran duygusu yaratmadıkları müddetçe fantezi figürleri olarak kalırlar. "