Küllüğe döndü yüreğim.
İçtiğim sigaranın kokusunu sen diye çektim içime.
Her söndürdüğümde,
İz, yara, acı kaldı.
Düşün işte öyle zararlı kokun.
Öyle acı,
Öyle izi var...
Sen yıkılmış şehrin, deniz kıyısındaki huzurusun. Savaştan çıkmış çocukların elinde tuttuğu oyuncağı kadar değerli ve umut dolusun.
Kurak çöle yüzyıllar sonra yağan yağmursun.
Sen, çürümüş duvara güzellik katan o papatyasın.