Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ALİ YAZIRLI

ALİ YAZIRLI
@AYAZ1906
Gelir uzmanı
Ankara
Ankara, 31 Aralık 1970
16 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Aydınlıkta köhneliği belirginleşen ve kentte ve konutta hiçbir şey neyse ben oyum. Öylesine bağsız ve yeğniyim ki bu hafifliğin şiddetinin bedelini bir gün öderim diye düşünüyorum. Sanki varoluş beni cezalandırmak ister gibi; yoğunluğundan bana düşen payını benden geri alarak bu yoğunluğa, olur olmadık herkese ve her şeye fazlasıyla katlayarak sunuyor. Ülkem yok, cinsim yok, soyum yok, ırkım yok; ve bunlara mal ettirici biricik güç, inancım yok. Hiçlik tanrısının kayrasıyla kutsanmış ben yalnızca buna inanabilirim, ben. Yere göğe zamana denize kayalara ve kuşlara da dokunan aynı tanrı değil mi? Bu kutla tanrının yönetkenliğinde, olmayan ellerimle bir yok-tanrı'yı tutuyor ve ölçüyorum yokluğun ağırlığını. Kefe'lerinden birine onun oylumu pekâlâ sığıyor, diğerine duygular, duyumlar ve düşünceler yığılıyor, işte yetkin eşitlik...her gün her gece bu eşitliğin bilgisiyle geçiyor. Bir eskiciden satın alınmış bu teraziyi bir gün başka bir eskiciye vereceğim, o gün, tozanlarım her bir yana dağılıp toprağın suyun ölümsüzlüğüne eklemlenecekler ve ben özgürleşeceğim
Reklam
Ben kendim, kaç defa, dakikalarca, yol soracak adam seçemediğimi hatırlıyorum.
Ölüm var arkadaş, ölüm. Şu köşkün sahibi de ölecek, şu horoz da.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ilık bir süzüşle Geri dön hayat, Bırakma yeryüzü salına tünemiş pek kara kuşlar Örtsün bakışımı, Görmek acısı sürsün pencere tutsağının Düşsün hayatı suya…
Reklam
Bigün biliyorum doğacaksın güneş gözlerinle yastığım kenarından,
Rutinlerin sevgi olarak dayatıldığı duyguyu inkar etmek, ona direnmek gerçek sevgiye ulaşmanın temel yoludur.Ormanım derinliklerinde yaşayan orkideyle cilalı parklardaki çiçek arasındaki fark kadar farklıdır sevgi.Rutinlenmiş sevgiler aşırı mutluluk vaat eder, rutini reddetmiş sevgi içinde mutsuzluk barındırsa da özgürlük vaat eder.Rutinde aşırı mutluluk vaadi mutsuzluk getirir, rutini reddetmiş sevgi içinde mutsuzluk barındırsa da özgürdür, yaşamın bir parçasıdır mutluluk ve mutsuzluk ön kabulü vardır duygusunda.Rutine bürünmüş merasimlerle kişilere sunulan duygunun adı sevgi değil şekli rutin bir yaşam şeklinin dayatmasıdır, sevgiyi doğurun isterler, merasimlerle tüketime arz ettiği aslında metalaşmış bireyler, merasimle yaşadıklarının büyüsünün hayal kırıklığını sis dağılınca hemen yaşamaya başlar, sevgiyi aramaya başlarlar, olmayan sevginin adıdır mutsuzluk, yaratılamayan sevginin adıdır mutsuzluk, rutini sevgi sanan bireyler, mutsuz olmamayı mutluluk, dört duvar arasındaki 100 metrekare hayatıda, kaynayan yemeğide, yatak oyunlarınıda mutluluk zanneder, rutin mutluluk getirmez, sunulanı yaşamak mutluluk getirmez, olsa olsa rutinleşmemizi isteyen sistemin her alanında olduğu, adımları özgür sevgileri kelepçeli, mutluluğun orkidenin kokusunda olduğundan habersiz, cilalı parklardaki çiçekleri en güzel şey zannetmeye, rutini ilişki mutluluk sanmaya devam edeceğiz.Öyleyse saksılara hapsedilmemiş orkideyi koklamakta tek çözüm, rutini reddetmiş ilişki mutsuzluk barındırsa da özgürdür
Kalırsa bir soru kalır benden Yanıtı var mıdır bilmem Denizine, göğüne, toprağına Uçanına, kaçanına bu dünyanın Kalırsa bir soru kalır benden Ölüm gelir, gün akşama kavuşurken Kalırsa bir soru kalır benden Yanıtı var mıdır bilmem Yazar elim upuzun bir şiir Söyler dilim içli bir türkü Kalırsa bir soru kalır benden Gökte yıldızdır o, toprakta gömü Kalırsa bir soru kalır benden Bir de üç beş şiir, iyi kötü. -- Ahmet Erhan
''Ben aşkı evvela derin bir merhamet zannettim.'' Reşat Nuri Güntekin
Sürekli eksik olan bir süre sonra gerekli de olmuyor. Mathilda
Reklam
Tuba Karaca

Tuba Karaca

@tubaakrcaa
·
12 Mayıs 2022 02:42
Bana söyler misiniz, yaşamakta olduğumuz bu hikâyede normal olan herhangi bir şey var mı?'
lekton

lekton

@lekton
·
01 Haziran 2022 21:04
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ertesi gün hiç kimsenin ölmediği bir dünya kurgusuyla başlar kitap. Yazar yaşamın nasıl değiştiğini, insanların nasıl değiştiğini, yöneticilerin ölüm olmayışı karşısındaki tutumlarını, din kurumlarının açmazlarını, günümüz toplumundan ölüm olmadığı zamana geçişgenliğin ironik bir dille ince ayrıntılarla beklenmedik olaylarla şaşırtıcı bir üslupla veriyor. Hastaneler, eve asılan bayraklar, sigorta şirketlerinin oyunları, yönetici tabakanın komisyon toplantıları, komşu ülkenin sınırında ölümün yeniden belirmesi, mafya devlet ilişkileri, ölü gömme timleri, politikanın iç yüzü sarsıcı bir şekilde anlatılır. Kitap savunma bakanlığı, devlet başkanları, gizli anlaşmalar, vs derken modern Hayvan Çiftliği izlenimi verir bir yerde. Ölümün mektupla geri dönmesi ile ise bir kırılma noktası yaşanır kitapta. Ölüm dönecektir, hem de haber vererek, ölecek herkes öleceğini sekiz gün önceden bilecek, işlerini düzenleyecek, hayata veda edecektir. Ya da öyle olması beklenmektedir. Bir viyolenselcinin ölüm tarihinin değişmesiyle işler karışır, ölüm kurbanının peşinde yaşamı araştırır ve bir kadın kılığındadır. Ölümün ve yaşamın sorgulandığı, bireyin tutkularının ve toplumun dinamiklerinin açık dillilikle okurun gözleri önüne cesurca, sıra dışı ve haklı bir yüksek öz güvenle serildiği eser çağımızın en önemli eserlerinden biri olmaya adaydır elbette sabırlı ve eğitimli okurlar için….
Aydınlanma çağının Fransız filozofları ülkelerinin toplumsal düzenini ve monarşisini kasdederek "ölçü güllerin belleğiyse bir bahçıvanın öldüğü asla görülmemiştir" diye iç geçiriyorlardı....
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.