A. M. S.

Sabitlenmiş gönderi
"Allah(cc) imhal eder, ihmal etmez."
Reklam
"Başka sanatçıları sevmeyen, hiçbir hayranlık duygusu kalmamış bir sanatçı artık ölmüş bir sanatçıdır."
Immanuel Kant
Immanuel Kant
Algısız kavramlar boş, kavramsız algılarsa kördür."

Reader Follow Recommendations

See All
"bir tarağın dişleri gibi"
Tuhaf Biriydi Ebu Leheb! ... Putlara bile, ‘civar halkı Mekke'ye çekip ticareti canlandırdığı’ gerekçesiyle tapacak kadar çıkar düşkünüydü. ... Şeref ve kıymeti madde, makam ve mevkiyle ölçen şehrin birçok ileri geleni gibi Ebu Leheb de, onlarla aynı yerde olmaktan belki de utanç duyuyordu! Veya kendisinin onlardan farklı görülmesini istiyordu. Nitekim bir gün: -Müslüman olursam bana ne var, diye sorarak bu duygusunu dışa vurmuştu. Efendimiz(sav): -Müslümanlara ne varsa sana da o var, diye cevap vermişti. Yüzünü birden kızgınlık kaplamıştı Ebu Leheb'in. Öfkeyle: -Beni, başkasıyla eşit tutan bir din olmaz olsun,¹⁰⁵ demişti. Zengindi. Putperest inancın sayılı isimlerindendi. Bunu kendisi için bir ayrıcalık sayıyor ve bunun korunmasını istiyordu. •Efendimiz(sav) ise, tüm insanların iman ettikten sonra sosyal yönden "bir tarağın dişleri gibi" eşit olduğunu söylüyordu.
Sayfa 168 - Timaş Yay. , Salih Suruç, ¹⁰⁵: İbnu Sa'd, a.g.e. , 1/200 ; Halebi, a.g.e. , 1/309Kitabı okuyor
"Davasının ilk tohumlarını şehir halkının gönlüne serpmişti. Kaya gibi sert olanlarda iz bırakacak, verimli topraklar gibi olanlarda filiz verecekti."
Sayfa 168 - Ediz Yay. , Salih SuruçKitabı okuyor
Reklam
Safa Tepesinden ilk Sesleniş
-Benim ve sizin haliniz neye benzer bilir misiniz, diye sordu. ... -Gelen düşmanı görüp ailesine haber vermeye koşan birine...Düşmanın ondan önce ulaşıp ailesine zarar vermesinden korkar ve; "Koşun size bir haberim var" diye haykırır. İşte, ben ve siz böyleyiz!
Sayfa 166 - Timaş Yay. , Salih SuruçKitabı okuyor
Ahlâk ile İlgili, Kaynakçalarıyla Bazı Sahih Hadisler
İmam Gazali
İmam Gazali
Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme
Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme
•"Kıyâmet günü mizana koyulan en ağır şey, Allah'tan korkmak ve güzel ahlâktır."⁸ •"Din nedir?"sorusuna "Güzel ahlâktır."buyurdu.⁹ •"Mizana koyulacak ilk şey güzel ahlâk ve cömertliktir."¹⁷ •"Allah bu dini kendi zâtına has kıldı. Sizin dininizi ıslah edecek olan ancak güzel
Mustafa Sevinç

Mustafa Sevinç

@msevinc1
·
01 May 22:45
Ahlak?
"Dünya üzerindeki her başarı, sağlam bir ahlak ile ve her mağlubiyet de ahlaki çöküşle başlar."
Sadece Bir Kişiden(Çocuktan) Gelen O Asil Haykırış!
...Derken, Yüce Allah'tan emir geldi: "(Önce) En yakın akrabalarını uyar."⁹⁹ ... Efendimiz(sav), sonunda kararını verdi ve bir gün en yakın akrabalarını evine çağırdı. Gelenler kırk kişiydi... -Benim, size getirdiğim iyilik ve hayırları bir başkası akrabalarına getirmiş değildir. Bunlar, dünyada huzurlu yaşamanız,ahirette de mutlu olmanız içindir. Sizden istediğim tek şey var: "Allah bir ve tektir. Muhammed(sav) de O'nun Peygamberidir." demeniz. Sakin ortamı bozan olmadı bu kez. Bir süre durdu. Konuşmadan dinleyenleri tek tek dikkatlice tatlı bakışlarıyla bir kez daha süzdü. Ardından: -Bu konuda bana kim yardımcı olmak ister, diye sordu. Çetin bir soruydu bu. Tüm zihinlerde yankılandı birden. Ortalığı derin bir sessizlik bürüdü yine. Kimseden ses çıkmadı. Bütün başlar öne eğildi. Kimi dudak büktü, kimi alaylı bir tavır takındı. •Onca yaşlı arasından sadece Ali(ra) çekinmeden ayağa kalktı.• Çocuksu, ama yiğit sesiyle ortalığı çınlattı: •-Ben varım, ey Allah'ın Resûlü! Ben! Yardımcın ve dostun ben olacağım. Bundan böyle dostların benim dostum, düşmanların benim düşmanlarımdır!• Henüz dokuz-on yaşındaydı, ama yürekliydi. İmanı da cesaretine cesaret katmıştı. Doğruyu söylemekten, doğrunun yanında yer almaktan çekinmeyen bir yiğit olmuştu. Toplantıda bulunan yaşlı ve söz sahibi yakınları bir tek söz edemediler bu asil haykırışa. ..."
Sayfa 159 - Timaş Yay. , Salih Suruç, 99: Şuarâ, 26/214Kitabı okuyor
"Efendimizin(sav), İslam'a gizliden gizliye çağrısı üç yıl sürmüştü. Bu dönemde, birçok kimse Müslüman olmuştu.Artık peygamberliğini açıktan açığa halka ilan etme zamanı gelmişti. Uzun süre evinden dışarı çıkmamıştı. Görevinin, ne denli zor olduğunu biliyordu. Nereden başlayacak, nasıl anlatacaktı? •Bu kaba, bu sert topluma, ruhlarına, yüreklerine bir sürü çirkin ve kötü adetleri adeta kazıyan bu insanlara mesajını nasıl ulaştıracaktı? Kendini beğenmiş, kibir ve gurur yarışına tutuşmuş, para pul ve şehvet arzusuyla delirmiş, ama elleriyle yaptıkları taştan, tahtadan putlar önünde ezilip büzülen ve küçülen bu sözde büyüklere sözlerini nasıl iletecekti?• Zordu. Sert kayalar üzerine tohum serpip oradan filizlenmesini beklemek kadar zordu. Makam sahipleri, zenginler, şehrin ileri gelenleri, tıpkı sert birer kaya gibi karşısında duruyorlardı."
Sayfa 159 - Timaş Yay. , Salih SuruçKitabı okuyor
"Köke değil de çiçeğe aşık olanlar, sonbahar geldiğinde ne yapacaklarını bilemezler."
228 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.