Ayşegül Alan

İfade edemediğim bir eksiklik hissi var içimde. Sanki her şey başka türlü olabilirdi, başka türlü oynanabilirdi.
Sayfa 474Kitabı okudu
Reklam
Kapı kapı dolaşırız albayım. Bizi bize anlatın, bizi durmadan kötüleyin, diye yalvarırız. Bize acımayın. Bize kendimizi tanıtın. Durun, acele etmeyin: Önce kendinizi tanıyın. Önce kendinizi, sonra bizi kötüleyin. Bize vurun. Kendimize gelmemiz, kendimizi tanımamız için bizi iyice hırpalayın. Artık kaybedecek durumda değiliz. Bu ülkenin artık kaybetmeye tahammülü yok. Kendimizi tanıyalım da sonunda yok olalım, zarar yok.
Sayfa 413Kitabı okudu
Birer deneme tavşanı olmaktan kurtulmaları gerekiyor artık. Dünya artık ikiye ayrılmalı. Yeter derecede bir arada yaşandı. Descartes'ın kurallarına göre yaşamak isteyenler ayıklanmalı artık. Bu düzmece oyun sona ermeli. Kendi benliğimizi bulmalıyız. Yalvarıp yakarmaktan vazgeçmeliyiz. Rüyalarımızı gerçekleştirmeye çalışmamalıyız. Gerçekleri rüya yapmalıyız. Çelişkisiz, dikensiz ve düzgün rüyalarımızı yaşamalıyız. Sözümüzün eri olmalıyız: Kırılacak kafaları kırmalıyız. Bize acınmadığı için acımamalıyız. Dünyada çok yalan var albayım! Dünyaya katılmaya devam edersek bu yalanlardan kurtulamayız. Kimin kime ihtiyacı olduğunu göstermeliyiz...
Sayfa 350Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
En küçük bir memur olmak için bile sağlık muayenesi şart olduğu halde, bu deliler nasıl oluyor da kaderimize hükmeden yerlerde bulunabiliyorlar? Bu soruyu açıkça sormak gerekir. Yıkılan binalardan, çöken yollardan, bakımsızlıktan ölen insanlardan, salgın hastalıktan, sellerden, depremlerden sorumlu kimdir? İnsanlık bu delilerin eline mi bırakılacaktır? Sormak isterim size. Bu deliler bizi nasıl idare edebilir? Sorarım size.
Sayfa 341Kitabı okudu
Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum, ben Van Gogh'un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsınız...
Sayfa 316Kitabı okudu
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam