Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Abdullah
Abdullah
@AbdullhBey
Yüksekokul
92 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.
Sivrisinek Şehirde, Gürcü yazar Erlom Ahvlediani’nin romanı. Roman, büyük bir olasılıkla 1960’lardan başlayarak son birkaç on yıl boyunca yazılıyordu ve 2010 yılında ilk kez Gürcüce yayımlandı. Kitap ertesi yıl, Gürcistan’da önemli edebiyat ödülü olan Saba ödülünü aldı.
Sivrisinek şehirde adlı kitabı sanırım ilk defa Barış Özcan’ın ‘Oku’ serisinde görmüştüm. Okumaya başladıktan hemen sonra kitabı Kafka’nın ‘Dönüşüm’ adlı kitabına benzetmiştim. Okurken sizlerde başlangıçta benzetebilirsiniz ancak devamında içeriğinin bambaşka olduğunu göreceksiniz. Peki ya bu kitap neyi anlatıyor be kardeşim diyebilirsiniz. Hemen Söyleyeyim Sivrisinek Şehirde, bir bataklığın kurutulması sonrasında hayatta kalan ve katilini bulmak için şehre giden bir sivrisineğin öyküsünü anlatıyor. Bunun yanı sıra roman, kendini ararken kurbanıyla karşılaşan Cim şer’in, grafoman bir yazarın, gördüklerini farklı değerlendirme yetisi olan Lia’nın, Lia’yı pek anlamayan ağabeyi Gia’nın yollarının nasıl kesiştiğinin de öyküsüdür. Farklı katmanlarda ilerleyen olay örgülerini başarılı bir şekilde okuyucuya aktaran Ahvlediani, bu romanıyla, bilinç akışında, kendisini bulması için okura da bir yer açıyor
Huzur
SPOİLER İÇERİR.
Huzur romanı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kendi sözüyle şiirde anlatamadığını düz yazıda anlattığı bir eseridir. Türk edebiyatın da büyük bir önem kazanmış bu roman dönemin şartları ve insan psikolojisi açısından bizlere çok önemli bilgiler vermektedir.
Romanın baş kişisi Mümtaz karakterinin huzursuzluk hallerini anlatan bu kitap mekanların insanlar üzerisinde ki etkisini de bizlere net bir şekilde göstermektedir. Romanda hatta Cumhuriyet döneminde yazılan romanlar da mekan olan ve sıkca bahsedilen İstanbul şehri Huzur romanında bir şehir olma dışına çıkmış bir karakter gibi işlenmiş yazılmıştır.
Roman Mümtazın babasının öldürülmesiyle başlıyor annesi ile kaçan Mümtaz ileriyen zamanlarda annesinide kaybeder yanlızlık hissini tadar ve bu his ona huzursuzluk verir. İhsanın evinde kalmaya başladığı zaman İhsan ve eşinden aile sıcaklığını alır ve yaşayamadığı ailesi olurlar. Burada dönemin savaşında ailesini kaybeden insanların ve özellikle çocukların psikolojisini ve yanlızlıklarını özlemlerini görmekteyiz. Nuran ve Mümtazın aşkı etrafında şekillenen roman Mümtazın iç dünyasında oluşan hüzünler ayrılıklar barışmalar gibi konularla devam eder. Roman Türk edebiyatının önde gelen romanlarından biri olmuş , günümüz Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde ders niteliğinde okutulmaya devam edilmektedir. Özetle Huzur romanı huzursuzluğun romanı olmuştur.
