1947'de John Steinbeck tarafından yazılan bu kitap, yazarın "Gazap üzümleri" - "Fareler ve İnsanlar" kitaplarında da değinilen emek ve işçi sınıfını duygularını, kıskançlıklarını ve başarısızlıklarını anlatır.
Meksikada yaşamını sürdüren inci avcısı Kino'nun hikayesini ele alan Steinbeck okuyucuya sürükleyici ve sade bir düşünme zemini bırakıyor.
Dünyanın en büyük incisini bulan Kino; bu inci gibi kendilerinin de bir istiridyenin içinde hapsolmuş inci misali yaşadıklarını düşünen Kino, yaşadığı bu hayatın kabuklarını kırıp çıkabilmeleri için tek umudun bu inci olduğunu düşünür. Bu inci sayesinde oğlunu okutacak olan Kino, içinde bulunduğu hayatın kötü gidişatını değiştireceğini düşünmektedir. İnsanoğlunun içindeki kıskançlığı, açgözlülüğü, hırsı, emeğin sömürüsünü anlatan, insanı içsel bir yolculuğa sürükleyen bir hikaye...