Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Afag Gurbanova

Sağlıklı ve Olgun ilişkilerimiz için kendimize sormamız gereken sorular…
1. Karşımdaki kişinin ayrı biri olmasına, kendi içimde izin verecek kadar yetkin miyim? 2. Onu olduğu gibi görünmesine izin verebilir mi­yim? 3. İster dürüst ister aldatıcı, ister çocuksu ister olgun, ister ümitsiz ister güvenli olsun fark etmez diyebilir miyim? 4. Ona ol­duğu gibi görünme özgürlüğünü verebilir miyim? 5. Yoksa benim önerilerimi dinlemeli ya da biraz da olsa bana bağımlı kalmalı ya da benim istediğim kalıba girmeli mi diye düşünüyorum?
Reklam
Arada kendimize sormamız gereken sorulardan biri
İç benliğim, karşımdakinin öfkesiyle yok olmadığımı, bağımlılık duygusuna teslim olmayacağımı, sevgisi­ne köle olmayacağımı fark edebilecek kadar sağlam mı?
Karşımızdaki insanla, olumlu duygular beslediğimiz bir insan olarak ilişki kurmanın gayet güvenli olduğunu öğren­diğimiz zaman gerçek bir başarı elde etmiş oluyoruz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Korku hakkında ne öğrenmiştik, peki? ‘Korkuyorum’ demek yerine ne diyecektik?” “Bir yanım korkuyor.” “Evet. Peki, değişimden ve ebeveynlikten korkan bir parçanızın olması sizin kötü biri olduğunuz anlamına mı gelir?” “Hayır.” “Ne anlama gelir, peki?” “İnsan olduğum anlamına gelir.” “Nasıl bir insan?” “Tamamen insan. İnsandan daha düşük bir varlık ya da yarı insan değil, tam bir insan. ” “Evet ve insanoğlunun her şeyi olduğu gibi görebilmesi, resmin bütününü görebilmesi ve kabul edebilmesi için cesarete ve zekâya ihtiyacı vardır. Her ikisi de sizde var.”
Acıdan kaçmak acıyı güçlendirir, beni zayıflatır. Çünkü dediğiniz gibi inkâr edilen duygu insana daha sıkı yapışır.
Reklam
Yalan, uyuşmazlık seviyesinin fazla olduğu sosyal varlık konuşmalarında ateşleyici bir unsurdur. Diyelim ki yolda yürüyorum ve bir tanıdığa rastladım. Bilindik ritüeli gerçekleştiriyoruz. Ona nasıl olduğunu soruyorum, o da bana iyi olduğunu söylüyor. Görüşmeyeli uzun zaman oldu diyorum, seni arayaca­ğım diyor. Hoşça kal deyip ayrılıyoruz. Bilindik ritüel... Peki, bu ritüelin odağında ne var?” “Nezaket,” diye yanıtladı pembe saçlı kız. “Bu nezaketin arkasında ne var?” “Yalanlar.” “Elbette... Aslında onun nasıl olduğuyla ilgilenmiyorum ve o da aslında çok da iyi değil. İkimiz de biliyoruz ki birbirimizi aramayacağız. Yine de bu ayrıntılı ritüeli yerine getiriyoruz. Çok anlamsız olduğu halde sosyal huzuru sürdürebilmek için bu gereklidir.
Sadece hafızasına güvenen bir psikolog kibir içindedir ve kendini aldatmaktadır.
Yaygın Kaygı Bozukluğu yaşayanların endişeleri belirli bir şey üzerinde yoğunlaşmayıp her şeyi kapsar. Bir sabah endişesiz uyanırlarsa endişenin yokluğundan endişelenirler ve onlara göre bu durum, büyük bir felaketin yaklaştığının göstergesidir. Karanlık kehanetlerinin gerçekleşmiyor olması, endişelerini terk etmelerini sağlamaz. Aksine bu durumu, endişelerinin felaketi önlediğinin bir kanıtı olarak görür ve onlara daha da güçlü bir şekilde bağlanırlar.
Davra­nışlarımızı belirleyen, içinde bulunduğumuz durumlardır. İnsan davranışlarının sırrını çözmek isteyenler kişilik analizine geçmeden önce içinde bulunulan koşulları incelemelidir. Aksi halde kişilik analizleri genelde hastanın ölümüne yol açan riskli operasyonlar gibidir.
Küçük ayrıcalıklar, cebimizdeki bozuk paralar gibidir: Son tahlilde çoğumuz bunları kullanmak zorunda kalırız. Küçük bozuk paralarımız bizim günlük alışkanlıklarımız, rutinleri­mizdir, gündelik yaşantımızdır. Bu gündelik yaşamın parçaları art arda dizildiğinde kişinin hayatı ortaya çıkar.
Reklam
Daha - iyinin katilidir…
İyi olmak arzusu bazen öyle azgın bir tutku oluyor ki, iyi olalım derken kötü oluyoruz.
Bazı kısa ömürlü romantik ilişkiler bu şekilde başlar
Doğru dürüst adım atıp yürümesini bilmeyen bir insanla gerçeği aramaya çıkmanın anlamı var mı?
Bazen hedefe değil ona giden yollara odaklanmamız gerekebilir
Aradığımız şeyi bırakıp onu nasıl bir yoldan arayacağımızı düşünürsek ondan hiç de uzaklaşmış olmayız.
Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz, ama bizi ordan burdan alarak, dilenerek yaşamaya alıştırmışlar. Kendimizden çok başkalarından faydalanmaya zorlamışlar bizi.