Agit Ferhat Özel

Agit Ferhat Özel
@Agitferhatozel
Bu yirminci yüzyılın büyük tuzağı: bir tarafta piyasa mantığı var, ha­ yata birey olarak geldiğimizi ve birbirimize borçlu olmadığımızı düşün­mekten hoşlanıyoruz. Diğer tarafta devlet mantığı var, hepimiz hayata, asla gerçekten ödeyemeyeceğimiz bir borçla başlıyor u z. Bize sürekli bun­ların birbirine karşıt olduğu, gerçek insani ihtimalleri bunların arasın­ da bulunduğu söylendi. Ama bu yanlış bir ikilemdir. Devletler piyasaları yarattı. Piyasalar devlete ihtiyaç duyar. Hiçbiri diğeri olmaksızın varlığını sürdüremez, en azından bugün bildiğimize benzer bir şekilde sürdüremez.
Sayfa 78
Reklam
İnsan davranışının temelinde, insana en yüksek tatmini veren şey olmalıdır. Ama kişisel kazanca yönelik önlemler bu tür bir temel olamazlar; çünkü en yüksek mutluluk kişisel özlemler ile başkalarının özlemleri arasında uyum yoluyla elde edilir. Mutluluk, kötülükten bağımsız olmaktır ama eğer her bireyin yaşamı herkesin çıkarı ile uyum içinde değilse, bu özgürlük elde edilemez. Hayat bize bu dersi öğretir ve insan, akıl yürüten ve deneyimin verdiği derslerden yararlanabilen bir varlık olarak uyuma götürecek ya da ondan uzaklaştıracak eylemler arasında seçim yapar.
Sayfa 125
Sokaklarda insanların nasıl meşgul bir halde koşuşturduklarına bakın. Ne sağa, ne sola bakarlar, endişeliler, köpekler gibi hep yere bakarlar. Dümdüz yollarına devam ederler ama hiç önlerine bakmazlar, çünkü makineler gibi bildikleri yollardan giderler. Dünyanın bütün büyük şehirlerinde durum bu. Modern insan evrensel çapta çok meşgul, hiç zamanı yok, zorunluluklara tutsak halde, bir şeylerin faydalı olmayabileceğini anlayamaz; hatta faydalı olanın faydası, ezici bir yük olabileceğini anlayamazlar. Eğer faydasız olanın faydası ve faydalı olanın faydasızlığı anlaşılmazsa sanat anlaşılmaz; sanatın anlaşılamadığı bir ülke de kölelerin veya robotların ülkesidir, mutsuz insanların, gülmeyen ve gülümsemeyen insanların ülkesidir, ruhsuz bir ülkedir; orada mizah yoktur, kahkaha yoktur, öfke ve nefret vardır.
Sayfa 61 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

Reader Follow Recommendations

See All
İnsani olmayan bir amaca, bir seraba yönelen bu çok meşgul ve endişeli insanlar bir borazanın sesi veya herhangi bir delinin veya iblisin çağrısı üzerine aniden bir fanatizm hezeyanına, şiddet içeren toplu bir çılgınlığa, bir nevroza kendilerini kaptırabilirler. Sağdan veya soldan çeşit çeşit gergedanlık hastalıkları, düşünmeye, kendine gelmeye zamanı olmayan insanlık için tehditler oluşturur.
Sayfa 62 - İstanbul Bilgi üniversitesi yayınları
Şairlerin dillerinden düşür­ medikleri ‘saf aşk’, şu anda evlilik, boşanma ve yabancılaş­ ma kıskacında hakikaten çok ender rastlanan bir tür duru­ muna düşmüştür. Aşkın ölçütleri para, sosyal konum ve mevki olarak görüldüğü sürece, fahişelik kaçınılmazdır; ilişkilerin meşruiyet ve ahlâk peleriniyle örtülmüş olması bu tabloyu ortadan kaldırmaz.
Sayfa 36
Reklam
Reklam