shakespeare, sevgilisini öyle tanrılarla kıyaslamaz. diğer şairlerin yün iple dokuduğu güzellere kıyasla avon şairinin sevgilileri ayağı yere basan, yalnız, güzel ancak öyle ağım şahım çekici olmayan, gerçek kahramanlardır. şairin gerçek dışı benzetmelerle süslediği tek kişi, sarışın genç, bir insandan çok dokunamadığı bir düştür yalnızlığında. onu överkende, diğer sevgililerine ithaf etmediği birtakım gerçeği itiraf eder. onun hatalarını dürüst bir şekilde kabul etmediğini, aklı kabul etse bile kalbinin asla kabullenemediğini söyler. sürekli olarak bir yakınma hâlindedir sarışın gence. evlensin, çocukları olsun ister; böylelikle güzelliğini şiirlerinde muhafaza ettiği gencin ruhunu da çocuklarında koruyabileceğini düşünür. bütün bu güzel dilekler esmer kadına kadar sürer. soylu olmasa bile ruhu zarif, sarışın olmasa bile bir sarışın kadar güzeldir bu kadın onun için. ancak sarışın gencin aksine ilahi iltifatlar yoktur esmer kadına. o, herkesin hayatında görebileceği sıradan bir güzeldir. gene de, avon şairi sarışın gençten sonra en büyük kısmı ona adar.
soneler, william shakespeare’in ne kadar büyük bir şair olduğunu anlamak için okunması gereken bir kitaptır zannımca. şiirler şaraptan farksızdır, her okuduğunuzda sarhoş olasınız gelir. birbiri ardına dizilmiş benzetmeler ve karşılaştırmalar asla sıkmaz. lirik şiiri son damlasına kadar içersiniz. öneriyorum. 10/10.