Sen ey kendiyle yetinen!
Fosforun yeri gece,
Ne yapar gecesiz ateşböceği?
Belki anlamsız ve delice
Kumrunun inanılmaz yuvası
Bir direğin tepesinde.
Ama boşluktur biraz da
bir kuşu biçimleyen,
Bazen o kadar aptal olursun ki aptal olamayacağını hatta zeki olacağını bile sanacak kadar aptal olmuşsundur. Oysa bu bir gaflet halinden, uyku halinden başka bir şey değildir ve kendimin de sık sık düştüğü bir illettir bu.
Hava kurşun gibi ağır! !
Bağır bağır bağır bağırıyorum.
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum...
O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem gibi yana yana...
«Deeeert çok, hemdert yok»
Yüreklerin kulakları sağır...
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım Kerem gibi yana yana.
Ben yanmasam
Sen yanmasan
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır bağır bağır bağırıyorum...
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum..
Saçma sapan evlilikler yaparız belki bir gün
Sonra dönüp bakarız bi anda geçmişe
Aslında yalnızca bakarız aynadaki dolu gözlere
Kalan sadece bi dolu hiç olur ellerimizde.
Leylaktır herelde, sümbüldür belkide bu bahar sabahının taze kokusuna yakıştırdığım.
İnce ince eser şimdi rüzgar oralarda
Yüzünü yıkar belki sakin sakin
Sonra yakarcasına doğan güneşe kısarsın gözlerini
Derin derin bir kaç nefes alır yine koklarsın leylak kokulu belki sümbül kokulu taze havayı
Sonra duyarsın belki kuş cıvıldamalarını hatta yakıştırırsın belki sesime bi anlık
Kısa da olsa düşerim belki aklına bir akşam üzeri...
Ben severken o da sevsin, ben acı çekerken o da çeksin, ben özlerken o da özlesin istiyorum ama bunu o kadar egoist ve bencil bir yerden istiyorum ki bazen kendimden tiksiniyorum; gerçi bunu çoğu insan böyle isteyecektir. Bu kendimi aklama çabası değil yanlış anlayıp koşullama şimdi beni, her neyse ne diyorduk; he karşıdakinden de birebir aynı duyguları görebilmek ve herkesin bunu isteyebileceğiydi konu. Sonuç olarak duygularımızın karşılığı olarak karşıdakinden parallellik bekleriz yoksa kesişen doğrular hiçbir zaman aynı düzlemde değildir. Belkide tek beklentim budur: aynı düzlemde olmak...