Ahmet Engin

Ahmet Engin
@AhmetEngin
Kitaplarda kendimize rastladığımızı sandığımız yerlerin altını çizeriz. "Denginiz değilim efendim dengesizim."
Küçük umutlardan, büyük hayaller yaratma atolyesinde mutlak işçi.
Kitapçı Çırağı
29 September
48 reader point
Joined on August 2018
152 syf.
9/10 puan verdi
Stalinizm Eleştirisi
Açıkçası uzun zaman oldu okuyalı, sitede göz gezdirirken okuduklarımı eklemeyi düşündüm. İnceleme kısmına gelirsem, biraz üşengeçlikle satırlarımı eklemeye karar verdim. Tüm bunlar iki yada üç dakikalık bir süre zarfında belirlendi. Ah şu hareket yasası! Kitab incelemem (kendi çapım da çıkardığım fikir) Dediğim gibi; kitabı okumam uzun zaman önceydi, lâkin sitematik bir kitap olduğu için benim görüşümde her insan yılda iki kez okuyabilir. Şahsen ben ilk fırsata okumaya koyulacağım. Kitabımız; George orwell tarafından 1945'te yayınlandıysa da asıl ününe 1950'lerde kavuştu. 1996'da ise geçmiş tarihler için verilen Retro Hugo Ödülü'nü 1946 senesi için aldı. Roman, Stalinizmin eleştirisidir. Kitabın özü bu şekildedir. Ama her okurun bir eklemesi olmalıdır mutlaka! Kitab mecazi olarak sitematik bir kitap olup, sosyalizmi eleştiriyor(baş karakter Stalin olmak üzere) Tarihsel bir gerçekliğin eleştirisi. Küçükleri eğlendiren bir roman değildir, lâkin büyüklerin keyifle okuyabileceği masal tadında bir kitaptır. İyi okumalar...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248.8k okunma
Reklam
264 syf.
·
Not rated
Bulantı, Jean-Paul Sartre'ın 1938 yılında yayımlanan edebiyat alanındaki ilk yapıtıdır. Roman, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir.  Kitap hakkındaki yorumuma geçmeden önce, düşündüğüm, sorguladığım beyimde vidalamış olduğum bir şeylere değinmek istiyorum. Bir kaçımızın yaptığı gibi varlığı sorgulamak. İnsanların içinde
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202123.1k okunma
96 syf.
·
Not rated
Bir çoğumuzu kitaplar zaman zaman sıkar, gerek dilinin ağırlığıyla gerekse konuların karmakarışıklığıyla. Kitaplar beni sıktığı zaman, kitap okuyorum, diyen bir kesimin var olduğunu biliyorum, çünkü bende o kesimdenim. Okuduğum kitap gerek öğretileriyle, gerekse akıcı diliyle insanı hiç sıkmadan, bir çırpınışta bitirebilir desem yeridir. Kitapın konusu: Janothan adında bir martının, "Öğrenmek ve uçmak, avlanmaktan ve yemekten daha üstün" bir şey olduğunun farkına varıp. Tüm tutkuyla uçmak ve öğrenmek için gününü geçiriyor, havada ne yapılır ne yapılmaz, ne kadar hızlı uçabilirim, kaç mil yüksekliğe çıkabilirim diye meraklanan, bu merakların peşinden uçan bir martının görkemli bir direnişiyle özgür olduğunun farkına varıp diğer martılardan farklı harekat eder. Bu farklılık nedeniyle sürüden dışlanır. Dışlanmanın ve yalnız kalmanın verebileceği her hangi bir olumsuzluk verebilecek bir düşünceyi bile aklından geçirmeden, tüm kararlılığıyla uçma ve yeni şeyler öğrenme arzusundan vazgeçmiyor. Özgürlüğün keşf-i desem yeri olur diye düşünüyorum, çünkü bir kalbe özgürlük inancı girdi mi hiç bir kuvvet o inancı yıkamaz. Kitabı okumaya başladığımda nedense, Alber Camus'un şu sözleri geldi aklıma; "Başkaldırıyorum o halde varım" Martı Jonathan Livingston gibi başkaldırmadan özgür olunmaz düşüncesiyle bence tüm insanlara bir öğretmen olmalı diye düşünüp, sözlerimi bitirmek istiyorum. Yazarın kalemine, düşüncesine sağlık, okurlara ve okumak isteyenlere de iyi okumalar diliyorum. Dilerim bir şeyler yazarak en önemlisi kendi düşüncelerimi belirterek sizlere fayda sağlamışımdır.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167.7k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
69 syf.
·
Not rated
Elinin Körü
Uzun zamandır Gabriel Garcia MARQUEZ'I okumak istemişimdir, hep büyük bir merakla sarılmışımdır. ALBAYA MEKTUP YOK Bir çırpınışta okuyacağınız güzel bir öykü. Emekli bir albayın karısıyla ve horuzuyla birlikte çektiği yoksulukla tanışmanızı isterim. Emekli maaşını bekleyen ve her cuma günleri maaşıyla ilgili posta bekleyen ve her beklenişte, ALBAYA MEKTUP YAZAN YOK Diyen postacıya mâruz kalan kalan bir yaşam öyküsü. Okurken insanı azda olsa güldürecek çokça trajik bir hayatın içinde olduklarından hiç kuşkumuz olmasın. Hayatın her şeye rağmen güzel, yaşamanın sevindirici olduğunu kavrayabilmekteyiz. Albayı ayakta tutan her şeyin başı umuttur. Karısının yerinde olmayı istemezdim doğrusu, karısının tüm olumsuzluk, şikâyetlerine tek bir cevap veren. "Elinin körü" diyen bir albayla olmayı istemezdim.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208.5k okunma