Ahsen i hayat

Sence Aşk nedir? Sanırım canının birine katışıp erimesidir..
Reklam
Sorumluluğumuz altındaki bir işi yapmak içimizden gelmediğinde bir kenara bırakıveriyoruz;ta ki işi yapmamızı gerektiren dışsal zaman baskısı bizi eyleme geçmeye sevk edene dek (ve çoğunlukşa öyle gecikmiş oluyoruz ki her bakımdan zayıf bir iş çıkarıyoruz)
Normalde "En iyisi bunu sonra yapayım" veya "içimden bunu bugün yapmak gelmiyor" demeye meyilli olduğumuz bir görevle karşı karşıya olduğumuzda, bir an için durup bunları halihazırda hissettiğimiz olumsuz duygulardan kaçmak için söylediğimizin farkına varmamız gerekiyor.

Reader Follow Recommendations

See All
Savsaklama hayatın gerçeklerinden kaçmakla ilgili bir sorundur.
Eğer bir şeyi savsaklıyorsak yapmak istemediğimiz görevleedense hoşumuza giden şeylerle meşgul oluşumuzdan ötürü aslında kendimizi daha iyi hissetmemiz gerekir. En azından savsaklayan kişinin hissettiği bu olduğu düşünülür. Oysa mesele şu:Bizim yaptığımız araştırmada da gösteriyor ki tam da bir işi savsaklarken, yani fiilen yapmamız gereken işle uğraşmıyorken, bize o âna dair duygularımız sorulduğunda ilk yanıtımız"Kendimi daha mutlu hissediyorum "olmuyor. Hissedilen şey daha ziyade içinde suçluluk duygusunun da bulunduğu bir duygular karışımı oluyor. Dolayısıyla en nihayetinde savsaklama davranışı bize kendimizi iyi hissettirmiyor...
Reklam
Ramazanın son günlerinde gevşemek alışveriş gibi bir maksatla bile olsa Şeytanın en keskin tuzaklarının kurulu olduğu çarşılarda o mübarek saatleri tükermek, daha sonra esef edilecek hatalardır. Çocuklar için bayramlık adı altında büyüklerin bayramı harcanır mı? Sonu başından değerlidir, sevap deryası sonundadır! "
"Teravih gece kıyamıdır. Heba edilmemelidir. Mümkünse hatimle kılınmalıdır"
"Şüphesiz ki bütün işler Allah'ın elindedir, yeryüzü Allah'ındır, kullarından dilediği kişiye onu miras verir. Güzel akıbet ise takva sahipleri içindir."
"İlimle fazla uğraşmak, insanı faydalı çalışmalardan ve Allah'a ibadet etmek için vakit ayırmaktan alıkoyar. Yaptığı işlerin doğruluğunu gerçekleştirecek kadar bir ilim insana yeter. Rızkına yetecek kadar kazanç elde etmek için yeterli bir zamanı da işe ayırmak yeter. Bundan sonra insana düşen, bütün çalışma ve gayretleriyle ibadete, zikre, ve cihada yönelmektir. "
Oruç
"Seni bulmak için bilen gönül, çöllere bile düşmek gerekseydi, düşerdi. Kutuplarda buzların altında, bin yıl kalıp almak gerekseydi, alırdı. Fakat sen kendin geliyorsun. Seni bulmak için arınmış bir kalble aramak yetiyor. En saf bir Merhamet gibi kendin geliyorsun. Allahtan bir bağış gibi, Peygamber'den bir armağan gibi, Kur'an'dan bir nefes gibi, sahabeden bir ses gibi, şehirlerden bir hatıra gibi, imamlardan bir ilim gibi geliyorsun. Müslümanların hükümranlığını dünyaya ilan etmek için geliyorsun. Putları karanlığa boğmak için geliyorsun. Velilerden bir müjde, bir mektup gibi geliyorsun. Okuyan için ne kutlu bir barış ve kurtuluş mektubatısın. "
Sayfa 64 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Oruç
"Oruç, zamanın kirlettiği ve ölümün tozlarına batırdığı vücut ve ruh için, gözle görünmez bir gusül, bir teyemmümdür. Tek başıba bir tıb, dörtbaşı mamur bir sıhhattir."
Sayfa 78 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Samanyolunda Ziyafet
"Evet, oruç, şeytanın, inançsızlığın, inkarın attığı oklardan mümin kabini koruyan Allahın tuttuğu bir kalkandır."
Sayfa 120 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu
" Ezanı önce insanın gönül kulağı duymalı. Ezanı gönül duymazsa, davete icabet edemezsin. Hatta kulakların bile duymaz olur, insan gürültüsüne karışan seslerden bir ses olur. Ezan namazla birlikte merhamete, şifaya, arınmaya çağırır. Ezandaki ~felah~ kelimesi, her ne kadar kurtuluş olarak yorumlasa da asıl manası yarıp geçmektir. Nefsini ve seni oyalayan her şeyi yarıp arasından geçmek!.. "
" Annenin evlatla alışverişi olmaz ama evladın olur. Anneler verir, evlatlar alır. Sadakadır annenin ömrü, yoksa cennet serilirmiydi ayaklarının altına? Allah yolunda can verene şehit derler ki en yüksek makamdır cennette. Allah yolunda can olanlara, cana can katanlara anne derler ve cennet annelerin ayakları altına serilmiştir. Demekki can vermek kadar can olmak da rıza sebebi olan cennettir. "
"Güllerim çok güzelmiş ama, değil mi ey Allah'ın elçisi!"İbrahim yüzüme bakıp yeniden gülümsedi.Konuşurken birazda kasınmış olmalıyım ki ikaz ihtiyacı duydu: "Bülbül ! Fazla da övünme ki dünyanın en güzel gülü henüz açmadı.Bu gördüklerin onun güzelliğinden yalnızca bir desen,onun kokusundan yalnızca bir esinti"