Kaç sesi tanımalı insan, kalbindeki sesi bulabilmek için. Kaç sınır geçmesi gerek, evine ulaşması için..
Theo Angelopoulos / Leyleğin Geciken Adımı (1991)
Bilinçdışı bir canavar değil, ahlâk, estetik değer ve entelektüel yargı açısından tamamen nötr doğal bir varlıktır. Sadece ona karşı bilinçli tutumumuz yanlış olduğunda tehlikeli hale gelir. Onu ne kadar bastırırsak, tehlikesi de o kadar artar."
Yaşamın erken safhaları zevklidir. Çünkü aydınlık çok yakın ulaşılabilir görünür. Ama sonu hüzünle biter. Nasıl uzaklaştığını görürsünüz.
Blind Chance (1987) Krzysztof Kieślowski
Milan Kundera'nın Les Testaments trahis'inde işaret ettiği gibi, yaşam ortamlarımız hiçbir şey göremeyip hareket edemediğimiz tam bir karanlığa değil, sise bürünmüştür: "Siste kişi özgürdür ama bu sisteki birinin özgürlüğüdür", otuz, kırk yarda ilerisini görebiliriz, yürüdüğümüz yol boyundaki güzel ağaçlara hayran olabiliriz, gelip geçenleri fark edebilir ve hareketlerine tepki gösterebiliriz, başkalarına çarpmaktan kaçınabilir ve öndeki bir taşın ya da çukurun etrafından dolanabiliriz ama daha ilerideki bir geçidi ya da birkaç yüz yarda uzakta ama bize doğru yüksek hızla gelen bir arabayı zor görebiliriz. Bunları "siste yaşamaya" ve "kesinlik" hedeflerimize ve önlemsel çaba- larımızı görünen, bilinen ve yakın tehlikelere, tahmin edilebilir ve ihtimalleri hesaplanabilir hedeflere odaklanmaya bağlı kalarak söyleyebiliriz; oysa en dehşetli ve korkunç tehlikeler tam da tahmin edilmesi imkânsız ya da dayanılmaz şekilde zor olanlar, tahmin edilmemiş ve büyük olasılıkla tahmin edilemez olanlardır.
Krediye bağlı yaşıyoruz: Geçmiş hiçbir nesil bireysel ve toplu olarak bizim kadar ağır borç içinde değildi (devlet bütçeleri- nin işi defterleri dengelemekti; bugünlerde "iyi bütçe" gelirin üstünde harcama fazlasını geçen yılın seviyesinde tutandır). Krediye dayalı yaşamanın kendi faydacı keyifleri vardır: Haz neden geciktirilsin? Gelecek mutluluğun tadına burada ve şimdi varabiliyorsanız niçin beklenilsin? Kabul edilmelidir ki gelecek kontrolün dışındadır. Fakat kredi kartı o can sıkıcı biçimde yakalanması zor olan geleceği sihirli bir şekilde doğruca kuca- ğınıza getirir. Hâlâ tüketecek bir şey kalmışken geleceği tabiri caizse önceden tüketebilirsiniz. Bu, reklamlara inanırsanız açık yararı tamamen faydacı bir şekide keyif vermek olan krediye dayalı yaşamın gizli cazibesi olarak görünmektedir. Gelecek olabileceğinden kuşkulandığınız kadar kötü olarak tasarlan- mışsa hâlâ taze ve bozulmamış olan onu, felaket vurmadan ve geleceğin o felaketin ne kadar kötü olabileceğini size gösterme şansı olmadan, şimdi tüketebilirsiniz.