Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bayram Günaslan

Bayram Günaslan
@Akcasehir
Hangi yolun yolcusuyuz, hangi ömrün misafiriyiz, hangi dermanın derdiyiz... Biz kimiz, neyiz, neredeyiz? Olmamış meyveler gibiyiz sanki, güneşimiz aklımız, gönlümüz rotamız, menzilimiz ruhumuz ise belki olgunlaşabiliriz yavaş yavaş, yana yana...
Reklam
Bazı zamanlar alır başını gider ruhumuz, sorgusuz, sualsiz, umarsız... Geri gelse de bir süre sonra, anlatır yalnızlık kendini havada asılı kalan güvercinlere...
Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Merhamet insana verilmiş en güzel hazinedir, fıtrat üzere yaşamanın en önemli gerekçesidir. Yaratılan en küçük canlıdan, en büyüğüne kadar Merhamet gözlüğüyle bakarsa insan, vicdanını köreltmeye vakit bulamaz,gaflete düşmemişse. Nefis sahibi olmak, gaflet riskini her saniye canlı tutar. İmtihan, sınav, musibet Rabbimizin üstümüzde ki merhametini her daim hissettirir... Bir ömür uyanık olmak Müslümanın vasıflarındandır, herşey bir anda olup bittikten sonra, anlayamaz insan yaşadığı durumun vahametini. Aklı ile anlamaya çalışsa şarjı biter yarı yolda. Düzlüğe çıkabileceği sahip olması gereken tek şey vardır İmanı... Gönlünü ne zaman teslim eyleye, o vakit merhamete vasıl ola...
İçimizi de, dışımızı da en iyi O bilir, O görür. Ne kadar iyi insan pozlarına girsek de niyetimizi, düşüncelerimizi, amellerimizi en iyi O bilir... O kainatın, âlemlerin, herşeyin, hepimizin sahibi ve yaratıcısıdır. İnsana Şah damarından daha yakın olan O, kalplere de çok yakındır. Merhametini, rahmetini dünya da iken nasip eden ve hissettirendir O... Allah Azze ve Celle...
Reklam
Günümüz de bilinen ismi Akçaşehir Eskilerin tabiriyle Adışar veya Ağcaşar, koyunu, kuzusu, arpası, buğdayı, elması, beyaz kirazı ve kayısısıyla meşhur köyümüz... Çocukluğumun ilk dünyası, ilk gökyüzü, ilk adım attığım toprağı, ilk düştüğüm kuyusu, ilk hayvanlarla tanıştığım kümesi ve ahırı, ilk defa katıldığım düğünler, cenazeler. Sarı sıcak
"Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise her şey dosttur." "Yârân istersen Kur'ân yeter. Evet, ondaki enbiya ve melâike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder." "Mal istersen kanaat yeter. Evet, kanaat eden iktisat eder; iktisat eden bereket bulur." "Düşman istersen nefis yeter. Evet, kendini beğenen belâyı bulur, zahmete düşer; kendini beğenmeyen safâyı bulur, rahmete gider." "Nasihat istersen ölüm yeter. Evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır." {BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ }
Kâl ile değil hâl ile yaşanır derler eskiler. İnsan, insanlığını, ruhunu, kalbini, karakterini, sevgisini, merhametini en iyi hal diliyle anlatır, yaşayışıyla örnek olurmuş en yakınındakilere ve uzaktakilere. Bizler Ahir zamanın imtihanlarında kaybede - kaybede, yenile - yenile, düşe - kalka ilerlemeye çalışırken Cenab-ı Hak teslim ol kulum demiş, teslim ol... Rabbine kalbini, ruhunu, benliğini ve zamanını teslim et, yeniden doğmuş gibi hissettiren, kalbini arş-ı ala"ya çıkmışcasına sevinçle dolduran Rabbinin, kudretine, hükmüne, gücüne, merhametine, rahmetine teslim ol insan... Donarken iliklerine kadar güneşi çıkarıp ısındıran O değil mi, susuzluktan kururken dudakların göklerden yağmuru, kar'ı indirip Cümle alem bitkiyi ve seni serinleten O değil mi, herşeyi sınırsız ve mükemmel yaratmaya Muktedir olan O değil mi, işte bunun için teslim ol insan, bunun için teslim et kendini Rabbine...
Sokakları,caddeleri yıkayan, susamış toprakları doyuran yağmur taneleri kar taneleri, tesadüfen değil harika bir sanatkarın sanatını icra etmesidir... Yere düşen her tane ruhları da yıkayıp tertemiz yapsaydı herşeyin kusursuz yaratıldığını daha net görecek arada ki perdelerimiz kalkacaktı belki de...
İnsan sadece ruh'dan ibaret olmasa da içine ve hissiyatlarina yön veren daha çok ruhu oluyor...
Reklam
Yeni bir sabahın ilk ışıkları yanar karanlığa veda edip, Yola çıkmıştır işçiler, memurlar, çocuklar ve anneler... Kırağı düşen saçlara bakar kuşlar, Şafak vaktinde uyanır ahırda süt sağar, beyaza eşlik eder gelinler... Bayram Günaslan
Uykum mu hafif, kütlem mi ağır belli değil. Yoruluyor, ateş alıyor, kül oluyorum bahçelerin yanıbaşında... Dağ başlarında kar taneleri, Ay ışığında krater gölleri, Uzay boşluğunda yıldız kümeleri mi oluyorum durup dururken... Ölüm kol geziyor Galaksiler arasında durmadan sorti yaparak, Çarpışıyor meteorlar çarpmaya hazır harakiriler yaparak...
100 yıl sonra hatırlanmayacağız kimse tarafından, kimden önce öleceğimiz belli değil, kimden sonra ne kadar nefese aşikar olacağımız da belli değil... Kısacığız uzun zannediyoruz ömrümüzü, sözümüzü, solumuzu, ne zaman hangi yöne gideceğimiz mi belirsiz ne zaman nereye oturacağımız mı? 1000 yıl sürüyor rüzgarların sessiz yolculukları, geriye gidiyoruz her saniye yorulduğumuz zamanlarda uyuduğumuz günlerde ki gibi... Bizimdir ona ait olan, bizimdir şuna ait olan kırılgan dalgalar...
Bismillâh her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! Şu mübârek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisân-ı haliyle vird-i zebânıdır. Risale-i Nur Bediüzzaman Said Nursi