Kendini tanımlamasına göre Mefistofeles, varlığın yerine hiçliği geçirmek ve Kutsal Kitap'taki yaratılış mitini alt üst ederek, hiçliğe göre bir yaratılış tertip etmek isteyen yadsımanın ve yok edişin ruhudur. Hiçlik, başlangıçtaki karanlık, geceye karşı direnmesine rağmen tekrar yok olmak zorunda kalan ışığı doğurmuştur, çünkü o sadece, biçimi olmayandan ışıkta ortaya çıkan cisimlerde gerçeklik haline gelir, yani geçersiz maddi dünyaya bağımlıdır. Mefistofeles, ışığı karanlığa, varlığı hiçliğe geri çekme tertiplerinin sonuçta tekrar tekrar amacına tamamen karşıt bir hedefe "iyiye" götürdüğünü hisseder.
Faust, Augustinus'un merak, tecessüs [curiositas] diye kuşkulu bulduğu öğrenme hırsının kişiliğe bürünmüş halidir. Ne var ki bu merak, Yeniçağ biliminin harekete geçirici ilkesi olacaktır!