Küçük yaşlarda babasının yaptığı bir hata yüzünden yaşadıkları yerden sürgün edilen Lazaro'nun hikayesi.
Babasız kaldığında annesi onlara bakmak için gittikleri kasabada iş bulur. Bu iş, seyislerin elbisesini yıkamaktır. Zaman içinde gittiği ahırda bir siyahi ile tanışır ve tanışma onların bebekleri olmasına kadar gider. Babasının yaptığı
Efendi Iphıcrate ve köle Arlequin gemi batması sonucu bir adaya düşmüşlerdir.
Kaza sonucunda efendi Iphıcrate onlardan başka kurtulan olmadığını düşünüp bunu Arlequine söyler. Artık onlar için ölümle yaşam arasında ince bir çizgi vardır. Ya birkaç zaman önce batan gemi ile ölüp gideceklerdi ki bu onlar için bu adaya düşmekten daha iyidir, çünkü
Kitap neva bulvarının betimlemesi ile başlar. Bulvardan geçen insanlar, kadınlar, memurlar ve daha niceleri ile. Aslında bu bulvar Rusya'nın portresi gibidir, şık giyimli memurlardan, yoksul insanlara, askerlerden, ressama kadar herkes vardır burada. Rusya'nın ekonomik ve sosyal durumu bulvardadır. Yaptığı mesleği en mükemmel ve
Yüksek kesimin hep birlikte halkı sömürdüğünü, halk açlık içinde yaşarken davetlere, özel kortejlere en ön sıradan yer bulduğuna ve asla umurlarında olmadığına tanık olarak başlıyoruz kitaba.
Kitap görkemli Notre Dame Katedralinin yazarın okuyucalar üzerinde bırakmak istediği tasviri ile başlar.
Daha önce Fransa'ya krallık etmiş kralların
Yaşar Kemal'in bile kendine örnek aldığı bir yazar, Mahmut Makal.O dönemde Anadolu'nun geri kalmışlığını, cahilliğini, bağnazlığını, dinci hocaların yalanları ile lüks yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini o kadar güzel anlatmış ki sanki kitabı okurken Mahmut Makal ile aynı masada oturup karşılıklı sohbet ederek dinliyormuşsunuz gibi.
Kitabımızın başında daha olaylara girmeden bile bazı insanların saf bir yüreklilikle mi yoksa üç kağıtçılıklarından dolayı mı bazı işleri yaptığını her zaman anlayamadığımız gibi yazar Gustave Flaubert'de anlayamadı. Felicite yıllarca başka evlerde hizmetçilik yapan işini layığı ile yerine getiren bir genç kızdır. İşini iyi yaptığından dolayı