Almira Cengiz

Hayatta aşka galip gelecek hiçbir şey bulmuyordu. İnsanlığın hissiyat ve meyillerinin en yücesi, en seçkini oydu ve bütün öbürleri onun karşısında sadece susmak ve eğilmek zorundaydı.
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
Eylülde sanki bahara hasret çeken mahsun bir tazelik, sanki üzerine çöken kışın, kendini yok etmek isteyen sonbaharın aksine kalıcı olmak, tekrar bahar olmak mücadelesi vardır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Onu hiç görülmemiş bir güzellikle görerek, tutkusunu birden son ateş derecesine çıkaran bir cazibe hissediyor, ona nasıl kırılmaz bağlarla nasıl dehşetli bir şekilde bağlı olduğunu kalbine hücum eden helecandan, sadece ona bakmak helecanından anlıyordu... Ona hayatın en can yakıcı, en dehşetli saadeti bu hal gibi geliyor, ancak şimdi, hayatının hep zevke ve hazlara müptela geçen senelerinde, ancak şu saatlerde hayatımı yaşıyorum hissi geliyordu.
Sayfa 136Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Güzel bulmadığı vasıtalarla maksadına nail olmaktan nefret ederdi.
İnsan kendisinin sefaletinin derecesini bir servetin ihtişamı yanında, mutsuzluğunun bir hükmünü bir mutluluk olayı karşısında daha büyük bir acıyla anlar.
Sayfa 276Kitabı okudu
Reklam
Reklam