Her insan eşit midir? Raskolnikov'a göre hayır. Ona göre insanlar, "olağanüstü insanlar" ve "sıradan insanlar" olarak ikiye ayrılıyor. Raskolnikov'a göre olağanüstü insanlar; yerleşik tüm kural ve kaidelerden muaftır, onlar her şeyi yapmaya izinli ve muktedirdir. Zaten bu yüzden "olağanüstü" olmuşlardır. Kafasında suç, suçlu, adalet, eşitlik gibi kavramlarla kendine bir düşünce sistemi oluşturmaya çalışırken bir yandan da hukuk okumaktadır. Ancak maddi sıkıntılar nedeniyle derslerinden de geri kalır ve kirasını da ödeyemez. Tam da bu noktada, tefeci bir kadını öldürür Raskolnikov. Tefeci kadın sadece insanların parasını değil umutlarını da alan bir simgedir ona göre. Raskolnikov kendine sürekli bunu hatırlatır; aslında iyi bir şey yapmıştır, dünyayı bir tefeciden temizlemiştir, o da artık hep bahsettiği o "olağanüstü insanlar"dan biri olmuştur.
Peki, gerçekten de öyle midir? Raskolnikov işlediği cinayetten dolayı vicdan azabı çeker, hiç de olağanüstü biri gibi hissetmez. Kader onu öyle bir noktaya getirir ki bu suçluluk hissinden Sonya'ya, yani bir fahişeye suçunu itiraf ederek kurtulur.
Suç ve Ceza; Dostoyevski'nin birçok soyut kavrama ışık tuttuğu en iyi romanlarından biri, Rus edebiyatının en gerçekçi incilerinden... Rodion Romanoviç Raskolnikov ise edebiyat tarihinin en gerçekçi karakteri belki de.