Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahar

256 syf.
1/10 puan verdi
Kitabin giris yazisindan itibaren (her iki kitabinda da) kendini dini bütün bir müslüman olarak tanitarak baslayip okuldaki din hocasi olan Hassan el-Banna isimli, Müslüman Kardesler tarikatinin kurucu liderini, övücü sözlerle kendi düsünce ve ideolojilerini ilk kitabinda üstü örtülü; ikinci kitapta acikca belli eden Ahmed Osman hakkinda internetteki kisa arastirmam esnansinda pek olumlu bi sonuc elde edememistim. Buna ragmen ikinci kitabindaki (sy:101) kendisinin katildigi ve Hasan el Banna nin kurdugu tarikatin amacini acikladigi paragrafa kadar kitabini ve düsüncelerini belli bi cercevede okumus oldugum sahis. Paragraf once kendi dini vecibelerini öven anlatimlarindan sonra Hasan el Bannanin kurdugu ve kendisinin katildigi tarikatin amacini soyle acikliyor; "bu, modern zamanlarin ilk siyasi Islam hareketiydi, esas amaci 1924 yilinda Mustafa kemal Atatürk tarafindan Türkiyede lagvedilen halifeligi yeniden kurmakti"(!) Her iki kitabi okurken yasadigim garip duygunun sebebini bu cümleyle anlamis oldum! Okumayi düsünenlerin en azindan bu inceleme yardimiyla benim gibi 400sayfa sonunda damdan düsmüs hissetmemeleri icin okumayi birakip yazmaya karar verdim. Ayrica ikinci kitapla birincisinin arasinda bilgi acisindan hicbir ekstra cumle yok. Yukarda bahsettigim alinti disinda! Kendisinin de giriste yazdigi uzere dusunceleri farkli cevrelerce kabul gormemis; kitaplarinda, inandigini savundugu dusunceleri tekrardan oteye gitmeyen bir yazar ve dini arkeolojik hatta kayip sehir kitabinda dusuncelerini Sigmund Freud tan da destek almaya calisarak yazan bir yazar... Ne okuduguna dikkat eden ve kaliteli biseyler okumaya deger veren kitap kurtlari icin de suracikta dursun bu yazim
Kayıp Şehir
Kayıp ŞehirAhmed Osman · Omega Yayınları · 20165 okunma
Reklam
252 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bu Kitap Olmadan, Kitaplığının Rafları Hep Eksik Kalacak...
Beğenerek okuduğum bir kitabın alıntılar kısmında dikkatimi çekip aldığım ve içeriğiyle yaptığım tercihin harikalığını her sayfasında bana hissettiren bir kitap daha. Psikoloji, nöroloji, biyoloji, felsefe ve daha birçok bilim dalıyla harmanlanan benliğin beni hayrete düşüren açıklamaları... Vaka analizleriyle olayın farklı yönlerden ele alınması, yalın ve açıklayıcı diliyle konuya ilgisi olan her kesimden insanın anlayabileceği hatta kendisi ya da çevresindeki insanlardan bir part bulabileceği muazzam bir kitap. Birinci ağızdan şizofreni, cotard sendromu, dezorganize kişilik bozukluğu gibi farmakolojik süreçlerin tam bir etkisi olmadığı hastalıklara sahip insanların yaşadıkları fiziksel ve psikolojik süreçlerde adım adım yürümek... Sahip olduğunuz uzvunuzun size ait olmadığını ve ondan kurtulmak için yollar aradığınızı düşünün. Bu uğurda herşeyi deneyen hatta illegal yollardan bir şekilde o organınızdan kurtulup(ampute ettirip) huzura ve bir bütün olma duygusuna erişebildiğinizi... Size, organlarınızı yabancı bir cisimmiş gibi algılatabilen beyninizin hayrete düşüren süreçleri... İlk defa bencilliğimin yüzeye çıktığı bir çalışma, okuyun demek istemiyorum; bu kitap bana özel kalmalı. Yine de okumayı düşünen ve yorumları inceleyen kitapseverlere (konuyla gerçekten ilgileniyorlarsa) tek söyleyeceğim şey 'bu kitap olmadan, kitaplığının rafları hep eksik kalacak' olabilir :)
Ya Ben Yoksam?
Ya Ben Yoksam?Anil Ananthaswamy · Yapı Kredi Yayınları · 201859 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yazarla ilk karsilasmamdi bu kitap. Psikoloji alanindaki kitaplari cok sevmeme hatta iki kitabi eszamanli okuyabilmeme ragmen, bu kitapta zorlandigimi hissettim. Her bir cümle üzerinde düsünülmesi gereken bir hatirayi cekip cekip önüme koyuyordu sanki. Eger kitabi okuyacaksaniz sayet, yolculuk kitabi falan yapmayi düsünmeyin derim. Kitapla birebir kaldiginizda tadina varip konunun özünü kavrayabileceginiz türden bir kitap. Öyle sayfa sayisina aldanip bir nefeste okunacakmis izlenimine kapilmayin sakin. Kitap, isminin hakkini veriyor bu konuda; tipki hayat gibi. Yazarin üslübu oldugunu sandigim devrik cümleleri de okuma esnasinda beni cok zorladi. Devrik cümleye kapilip diger cümlenin basini arkasina eklediginizde bir an noluyor yahu konu nereye gidiyor diye toparlanmam gerekiyordu, bu da kitabi daha yavas okumama neden oldu galiba. Okurken tum dikkatimi vermem gerektigi zamanlar oldu. Yazarin günlük hayattaki konulara getirdigi bakis acisiyla konuyla ilgili degisik bir yaklasim gelistiriyorsunuz. Toplimsal, is ve özel hayatlariniza dokunup ufak mesajlari iletiyor kitap, anlayabilene.Her ne olursa olsun yazari gec tanidigim icin biraz kizdim kendime. Yazarin diger kitaplari icin simdiden sabirsizlaniyorum.
Hayat
HayatEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20234,125 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Devrik, mecazi, alabildiğine uzun cümlelerle anlatilabilen bir ask ücgeninin sizofrenik sancilari... benzetmelerle kitabi aklinizin odalarinda sahneleyebilecek bir anlatim... sizofreninin en sancili dönemlerini saglikli bir zihne kelimeleriyle empoze edip, bedeninizi sanrilarla kivrandirabilecek derecede aci bir hikaye... Istanbul tarihi... Fatih Sultan Mehmed ile Istanbul un o essiz askinin sayfa aralarina serpistirildigi tek nefeslik bir kitap... Hassas ruhlari depresyonun dipsiz kuyularina cekebilecek, aklinizi sizofreninin ince buzlari üzerinde dans ettirebilecek derecede etkileyici... Etkisinden kurtulmak icin okuyup, bitirip, son sayfasini kapatmak yeterli olmadi... Anahtarsiz sandiklara kilitlenmeli belki de bu kitap... Yazarina duydugum saygi anlatilmaz...
Şizofreni Yalnız Oynanmaz
Şizofreni Yalnız OynanmazRahmi Vidinlioğlu · İlya Yayınları · 20121,074 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Psikolojik roman okumaya ve psikolojiye bu kadar tutkun olan ben, bu kitabı anlatmakta öyle zorlanıyorum ki su an. Akıcı, hüzünlü, sizi içine çeken, bir solukta okumak isteyeceğiniz gibi klişeleri yazarken bile kelimelerin ne kadar hafif kaldığını görüp üzülüyorum. Okuduğum her psikoloji kitabı iz bırakmaz bende ama bu kitap kelimenin tam manasıyla ruhuma kazınmış durumda. Son sayfalara yaklaştıkça bitecek korkusuyla okumayı yavaşlatmam, istemeye istemeye kitabı masaya bırakışlarım... Bitince ilk sayfaya yeniden dönme isteğimi bastırma çabalarım... Bazen Dr Gülseren olup Ala'nın sessizliklerinde dedektifçilik oynamak; bazen de Ala olup, o duygularla, travmalarıyla nasıl başa çıkılacağını anlamaya çalışmak... Beni benden alan tadı damağımda kalan ikinci kitap... Kitaplığınıza mutlaka alın, ısrarla bulup edinin demekten alıkoyamıyorum kendimi...
Hayata Dön
Hayata DönGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202011,8bin okunma