İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu, en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inanmasını sağlayan o yaygın dar görüşlülük, Ruth'da da vardı.
Ve kendisine sormalı: İlk olumsuzlukta duçar olan ve en şanssız neslin kendimiz olduğunu düşünen bizler, 16 Mayıs 1919'da Bandırma vapuruna biner miydik? Apoletlerimizi feda edip yapayalnız bir mücadeleye girişmeye cüret edebilir miydik?
Unutmayın: Biz Anıtkabir'e bir ölünün karşısında sap gibi durmaya değil, o ölünün fikirlerini anladığımızı, onun izinde daha büyük işler yapmak niyetinde olduğumuzu belirtmek için gidiyoruz; bunları anlamayanlar gidip sap gibi durmaya devam edebilirler.