"Tek bildiğim, burada sadece bir yabancı olduğumdu ve içimdeki bilinmezlikten bağımsız olarak belli bir niyetim olmadan dolaşabilmek harika bir duyguydu."
Mobilya satın alırsınız.Kendinize dersiniz ki,bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe.Kanepeyi alırsınız ve sonraki bir kaç yıl boyunca,hangi işiniz ters giderse gitsin,en azından,kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz.Sonra aradığınız tabak takım.Sonra hayallerinizdeki yatak..Perdeler.. Halılar..Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız.Bir zamanlar sahip olduklarınız artık sizin sahibiniz olur.
Ölmek için doğmak.Hayatından bezmiş zavallı bir kemirgen gibi yaşamak kaderimdi sanki.Yaşadığın andan çılgınca zevk almak bana hiç nasip olmayacak mıydı?Neden kendi cenaze törenimi izliyormuş gibi hissediyordum?
Ne zaman insan kalabalığı içersinde yüreğim sıkısacak gibi olsa Zülfü Livaneli'nin "Serenad"kitabını açar 88.sayfayı okurum.
'Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına,ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak.Kimi insanın yüreği karanlık,kiminin ki aydınlıktır.Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme,herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına ugrama!Kendini koru kızım,insanlara karşı kendini koru!
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık .Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan,bütün insanları anlar.