Hülya Aynur

Samime Sanay, dedi. Bu şarkıyı en güzel o söylüyor.
Reklam
Varmak istediğiniz yer bu dünyada değilse, o zaman bu dünyadaki hiçbir şey sizi rahatsız edemez.
Olabildiğince sık olarak kendinizle bağlantınızı kesme antrenmanı yapın. Bu özel geride bırakma türünü ne kadar çok çalışırsanız, günleriniz o kadar özgürce akar ve yaşamınız o kadar yükselir.

Reader Follow Recommendations

See All
13 Ekim 1918 günü, Adana treninden inip de Haydarpaşa rıhtımına ayak basınca karşılaştığı manzara şudur: 55 düşman gemisi, zafer bayraklarını açarak İstanbul limanına girmektedirler. Bütün karşı sahiller Rumların, Yahudilerin, levanterlerin sarhoş çığlıkları ve palikarya naraları ile çınlar. Ama bu manzara karşısında, bu hava içinde, kılı bile kıpırdamadan: -Geldilleri gibi giderler! diyebilen adam, işte bu tek adam’dı. Nitekim bir gün geldi, bütün bu gemiler, geldikleri gibi gittiler. Hem de onun gönderdiği askerleri selamlayarak. Sarhoş çığlıkları ise ebediyen sustu!
İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece “iman ettik” demeleri ile bırakılıverileceklerini mi sandılar? Ankebut,1-2
Reklam
İnsandan asıl beklenen, hayatın anlamsızlığına katlanmak değil; koşulsuz anlamlılığı rasyonel anlamda kavrama yetisinden yoksunluğuna katlanmasıdır.
Eskiden beni sinirlendiren “Yine mi benim başıma geldiniz!” dediğim şeylere zor da olsa “Neden benim başıma geldiniz, bana ne öğreteceksiniz?” diyorum artık.
... fiziksel evrende herhangi bir şeyi elde etmek için ona olan bağlılığınızı bırakmak gerekir. Ne niyetinizden ne de arzunuzdan vazgeçersiniz. Sadece sonuca bağlanmaktan vazgeçersiniz.
Reklam
Sözde talihsizlikler içsel gelişmeye ve büyük başarılara götüren köprüler olabilir.
Daha mutlu muyuz peki? Ayak izi rüzgarın olmadığı ayda bozulmamış halde duran Neil Armstrong, 30 bin yıl önce Chauvet Mağarası’nın duvarına el izini bırakan isimsiz avcı toplayıcıdan daha mutlu muydu? Eğer değilse tarımı, şehirleri, yazıyı, parayı, imparatorlukları, bilimi ve sanayiyi geliştirmenin anlamı neydi?
Biz buğdayı evcilleştirmedik buğday bizi evcilleştirdi.
Hastalık belki de vücudun size son çağrısıdır; kafanın içindekilere tekrar bak ve kendini iyice gör.
Bilinenin aksine defter kapatmanın suçluyu affetmekle ilgisi yoktur. Tam aksine onun canımızı yakmasına artık izin vermiyor olmamızla ilgilidir.
Reklam
Sorulmadan yapılan her yardım bir eleştiridir.
Zihin sakinse nefes yavaş, yumuşak ve sakindir. Zihin ne kadar kaos içindeyse nefes de o derece hızlı, kısa,sığ ve seslidir.