“Ne zaman herhangi bir şeyi tamamlasam, şaşkına dönüyorum. Şaşkına dönmekle kalmıyor, üzülüyorum da. İçimdeki mükemmeliyetçilik içgüdüsünün beni bitirmekten alıkoyması, hatta daha baştan, başlamamı bile yasaklaması gerekiyor. Ama olmuyor işte: dalgınlık beni günaha sürüklüyor ve eyleme geçiyorum. Sonunda elimde, kendi irademle gerçekleştirdiğim bir eylemin değil, tam tersine, irademin zayıflığının bir meyvesi kalıyor. Başlıyorum, çünkü düşünecek gücüm yok; bitiriyorum, çünkü kendimi durduracak cesaretim yok. Bu kitap, korkaklığımın ürünüdür.”