Edebi ve felsefi yönden insanı düşündüren sindire sindire okunması gereken bir eser. Sayfa sayısı az olmasına rağmen dilinin ağır olması, felsefi düşüncelerin ağırlığı sebebiyle okumakta oldukça zorlandım ama sevdim. Kitapta öyle yoğun olaylar örgüsü yok kitabın sonuna doğru fazlaca felsefi sorgulamalarla ilerliyor. Fahim bey karakteri üzerinden hayata dair sorgulamalar yapılmış. Edebi yönden gerçekten başarılı ama okunması zor olan bir eserdi.
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Bağlam Yayıncılık · 19961,823 okunma
"Aşkın humması olmayınca da vuslatın mânası nedir? diyordum. Daha diyordum ki:" Aşkın humması olmayınca bütün vuslatlar ancak birer hayaletten ibaret değil midir? "
Britanyalıların antik Demir çağını deneyimsel arkeoloji yöntemiyle incelemek için bir kamp düzenleyen bir profesör ve bu kampa gönüllü katılan arkeolojiye merak sarmış bir baba ve ailesinden oluşan 7 kişilik bir grup var ve döneminde koşullarıyla yaşayacakları bir kamp düzenlerler. Kampta sadece demir çağının imkanları kullanılarak dönemi ve o dönemdeki kurban törenlerini anlamaya çalışıyorlar. Başta masum bir şekilde başlayan süreç ilerleyen zamanlarda acımasız ritüelleri canlandırmaya kadar gider. 17 yaşındaki Slyvie ve baba karakteri üzerinden aile içi çatışmaları, şiddeti ve psikolojik baskıyı kurgu içerisinde çok güzel hissettirmiş yazar.
Benim kitaptan beklentim okuduklarımdan çok farklıydı. Daha çok arkeoloji ve demir çağındaki yaşam hakkında ipuçları bulacağımız ilkel tarih ağırlıklı bir konu bekliyordum ancak daha farklı bir olay örgüsü vardı. Anlatımı sade kolay okunabilir bir kitaptı ama okunmasa da çok bir şey kaybetmezsiniz. :)