İLYADA YAVAŞ ADAM

Reklam
Çocuklar ondan masum desene...
- Her çocuk, İslam yaradılışı üzere doğar. Dili dönünceye kadar öyle devam eder. Sonra anne babası, onu ya Yahudileştirir, ya da Hıristiyanlaştırır, buyurdu.
Cahil kalmamak için ne yapmalı? O K U M A L I...
- Gidin serbestsiniz, buyurdu. Affetmişti onları. Güçlüyken affetmişti. Kötülük yapanlara yapmıştı. Acımayanlara acımıştı. Çünkü Yüce Allah'ın, Ona dersi buydu: " Kolaylık göster, affa sarıl, iyiliği tavsiye et, cahillerden de yüz çevir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç yoktan iyidir.
" Merhaba ,Pohomiç! Toprağını geri almak için gittiğıni sanmıştım ben, ne dersin?" " Üç metre bir toprak kazandı ama... Mezarlıkta."
- Bugün Allah'ın ezanlarla, sökülüp atılacak putlarla Kâbe'nin şanını yücelteceği gündür! Bugün, Kâbe'ye örtünün örtüleceği gündür! Bugün, merhamet günüdür!
Reklam
Gelde aşık olma...
Karşılaştığı manzara Ebu Süfyan'ın bir kez daha gözlerini kamaştırdı: Müslümanlar, Peygamberlerinin etrafında pervane olmuş dönüp duruyorlardı. Birer âşık idi onlar. Sevgililerine ne kadar yakın olabilirlerse o denli mutlu ve huzurlu oluyorlardı. Onun yüzünü bu yeni günde yeniden görmek, O'na mümkünse dokunabilmek veya mübarek dudaklarından dökülecek bir söz, bir öğüt duyabilmek veya bir emir alabilmek için el pençe divan duruyorlardı.
Yuvaya Dönüş...
Aralarından göç etmeye mecbur bıraktıkları kâinatın manevi güneşi Hz. Muhammed, bu kez etrafında on bin parlak yıldızla Mekke ufuklarından bütün ihtişamıyla yeniden doğuyordu. Bu görkemli doğuşu yakmak için değil, ruhları ve gönülleri ısıtmak içindi.
Şimdilerde ne kadar ihtiyaç...
Çünkü O insan hayatına değer veriyordu. Bir karıncanın bile bilerek öldürülmesine karşıydı. Her şeyden önce insanlara sonsuz saadeti kazandıracak hak ve hakikati bildirmekle memurdu, insanların hayatını son vermekle değil!
Hayırlı evlat...
Ebu Süfyan Medine'ye gelmişti. Önce kızı Ümmü Habibe'nin evine gitti. Baba, müşriklerin lideriydi, kızı isr Peygamber eşi. Evin bir köşesinde duran mindere oturmak istedi. Kızı izin vermedi. -Kızım, dedi. Anlayamadım doğrusu. Sen, minderi mi benden,beni mi minderden koruyorsun? - O, Allah Resûlü'nün minderidir, dedi. Sen ise hâlâ puta tapan birisin! Onun minderine oturmana gönlüm razı olmaz.
Ordusuna emirleri şunlardı: " Allah yolunda, Allah'ın adıyla savaşın! Verdiğiniz sözden caymayın! Çocukları öldürmeyin! Kiliselerde ibadet edenlere dokunmayın! Güçten düşmüş yaşlılara ve kadınlara ilişmeyin! Ağaç yakmayın, ev yıkmayın!"
Reklam
Bu da Heraklius, Roma' nın kralı...
-Yanında olmayı ne kadar isterdim. Ona hizmet eder, ( hatta) ayaklarını bile yıkardım.
Sadece dünya yalan.
" Onun asla yalan söylediğini görüp duymadik" dedin. İnsanlara karşı yalan söylemeyen biri, kalkıp Allah adına nasıl yalan söyleyebilir.
1.183 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.