O, her gün söylene söylene silip süpürdüğümüz toza sayfalar dolusu edebiyat düzen adam. Betimleme sanatını ayakta alkışlamak gerek. Hayatımda ilk defa bir kitabı okurken bu kadar yoruldum diyebilirim. Kelimelere takla attırarak gösteri yapıyor resmen kral. Her hikayeyi bitirdiğinizde durup bir duvara bakıp, noldu şimdi diyorsunuz. Her hikayenin sonunu hayal dünyanızda istediğiniz yere bağlayabilirsiniz. Okuyucuya çok fazla alan bırakmış. Naçizane tavsiyem kafanız doluyken okumayın. Keyifli okumalar
O yalnızca kendi gecesinin karanlığında yaşıyordu, başka karanlığa ve başkasının karanlığına da ihtiyacı yoktu.
Ben kendi kelimelerimle sevişirim diyordu, kendi kelimelerimle elbisemi dikerim, iğnem ve ipliğim ve kumaşım benim kendi kelimelerimden imal edilmiştir. Öpücüğüm kendi kelimelerimden yapılmıştır. Benim duru durgun dokunulmaz soğuk sıcaklığım, hep aynı kelimelerden benim kendi kelimelerimden yapılmıştır. Başkalarının kelimesinin bana işlememesi işte bu yüzdendir...
Yalnızlık, küskünlük, sessizlik, delilik birbirini besleyerek böylece uzanıp giderdi, geceler ve günler boyu hiçbir şey değiştirmeden değiştirmek istemeden...
Yedi güzel adam dizisiyle tanıdığım yazarın bu kitabında 4 öykü, dört öykünün içinde 4 ölüm ve kelimelerin sizi içine sokup sokup çıkaracağı dram ve Anadolu mevcut. Bir üst nesli köylü olan ben için çok yabancılık hissi uyandırmadı öyküler. Yavaş yavaş her satırı sindire sindire okumak gerek çünkü her satırda karakterlerin ruh hallerine daha da vakıf oluyorsunuz. Bir solukta bitirilebilecek bir eser. Keyifli okumalar
Birbirinden bağımsız ve çok farklı iki hikaye birden başlıyor. Beklentinizi çok yüksek tutmayın olaydan olaya geçmek gibi bir durum yok. Kahramanların Hayat akışının bir bölümüne, çoğunlukla duygu durumlarına dahil oluyoruz. Bolca şiirsel ve edebi anlatim seviyorsanız kelimelerin sizi götürdüğü alemlere akmaya hazır olun. İyi okumalar