Rukiye Sultan

Rukiye Sultan
@Askefza
"...Gönlümle oturdum da hüzünlendim..."
Kitap Mühendisi
Peyzaj Mimarı
Bursa
Şehr-i İstanbul
749 reader point
Joined on April 2019
164 syf.
·
Not rated
Mustafa Kutlu'nun muhteşem bir eseri daha bitmiş bulunuyor... Elinize aldığınız an hızla okuyorsunuz.. (Benim 15 günde bitirmem biraz da derslerimden kaynaklı oldu.) Velhâsıl gel gelelim kitabımızın neler anlattığına; Son zamanlarda yaşanan toplumsal yozlaşmayı dışarıdan bir gözle bize yansıtıyor. Muhafazakar camiâ da dahil olmak üzere birçok kesimi topa tutmuş sevgili yazarımız. Hele ki yılların kiraathanesinin bar-cafe tarzı bir yere dönüşmesi biz okurun içini burkmadı değil. Kutlu, daha önceki okuduğum kitaplarında Türkiye'nin içinde bulunduğu âhvali hikayelerine yansıtmamıştı veya diğerleri sembolikti de bu çok gerçekçiydi bilemedim. Ara ara Kutlu'nun ince esprileri, hikaye kahramanının kendi monologları şeklinde seyreden alayları çok yerinde olmuş...
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,118 okunma
Reklam
60 syf.
·
Not rated
Kitap siparişi verirken arkadaşımın isteği üzerine kendisine aldığım kitap onun rızası ile okumaya karar verdim. Sayfalarını açtığımda yeni bir Küçük Prens mi diye düşünmedim değil fakat o anlamda beklentimi karşılamadı. Başlangıcı Kafka'nın 'Dava' kitabını andırıyor sonra Küçük Prens gibi basitlikle çok şey anlatmaya çalışılmış. Kötü bir öykü değil, tarzı gayet güzel fakat abartılı bir şeyde beklememek lazım. Zaten yarım saatte bitirebilirsiniz.
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923.3k okunma
207 syf.
·
Not rated
Bu kitap Ahmed Arif'in Leyla Erbil'e sürgün günlerinde yazmış olduğu mektuplardan oluşmaktadır.Üzüldüm okurken, özellikle karşılık bulamadığı aşkın içinde çırpınıp duran Ahmed Arif'e üzüldüm, Leylâ'nın yerinde olmak istedim, birinin ben karşılık vermesem dahi böyle sevmesini diledim tabii biri beni böyle sevse nasıl ona karşı gelir, arkadaş kalırdım bilmem bu konuda Leylâ'yı hiç hem de hiç anlamadım. Güzeldi, o umutsuz aşkı sonuna kadar hissediyorsunuz.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316.3k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
183 syf.
·
Not rated
Yaklaşık 2-3 yıl önce arkadaşlarımın sürekli dillerinden düşürmediği üzerine uzun uzun konuştukları bir kitaptı benim için Şeker Portakalı. Okumam için fazlaca öneriler aldığım lâkin hiç okumak istemediğim kitap yıllar sonra karşıma tekrar çıktı okumaya başladıktan sonra okuyucuyu hikayenin içine çekiyor.Küçük Zeze'nin bizi alıp çocukluğumuza ve masumiyete götürdüğü güzel bir roman. Zira okumaya başladıktan sonra gözyaşlarınıza hakîm olamıyorsunuz... Yaşınız kaç olursa olsun size katacağı çok şey var. Şimdiden iyi okumalar dilerim...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231.3k okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
'Ah Kimya! Sen aşkı bile ağlattın.' Mevlananın üvey kızı Kimya, ömrünün güneşi Tebrizli Şems ile olan manevî eğitimini anlatan muhteşem bir eser. Eseri okumaya başladığımdan itibaren Kimya Hatunla kendimi bütünleştirdim ortak derdimiz vardı elbette karşılık beklemeden uzaktan sevmek, umutla beklemek... "Yanan ben miyim yoksa sen mi Kimya!.."
Aşkın Gözyaşları 3
Aşkın Gözyaşları 3Sinan Yağmur · Karatay Akademi Yayınları · 20127.3k okunma
Reklam
128 syf.
·
Not rated
Mücahide bir kızın kalemsiz ve mürekkepsiz yazılan hatıraları... Fırtınalı bir havada, dalgalı denizin ortasında kalan bir genç kızın hikayesi. O birçok erkeğin yaşamakta güçlük çekeceği bir hayata göğüs germiş ve hayatı boyunca siyonist işgal ile mücadele etmiştir. Bu nedenle başta kadınlar olmak üzere her Müslümanın ders çıkarabileceği bir kitaptır Özgürlüğün Fecri… Çok sevdiğim ablamın kitabı onun tavsiyesi üzerine okumaya başladım. Abdullah Galip Bergusi'yi bu kitap ile tanıma fırsatım oldu. Böyle bir direnişciyi benimle tanıştırdığın için teşekkürler
Rugayye ✿
Rugayye ✿
Bu kitaba duasız veda edersek ziyan olur; İmtihan yollarında yürürken rahmetinden ümit kesmekten sana sığınırım Rabbim!
Özgürlüğün Fecri
Özgürlüğün FecriAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20212,018 okunma
310 syf.
·
Not rated
İncir Kuşları bir soykırımın hikayesi. Anlatılanlar hayal ürünü değil. Kitapta bir kişinin yaşadıkları gibi gözüken olaylar, savaşta binlerce kişinin başına gelenler. Bu yüzden kitap için ‘beğendim’ sıfatını kullanamıyorum. İçim acır. Belki en doğru tanım şu olabilir. Etkilendim. Çok fazla etkilendim. Üstelik aklınıza bu sefer Naziler ve Yahudiler
İncir Kuşları 
İncir Kuşları Sinan Akyüz · Alfa Yayınları · 201726.4k okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
"Muradsız Züleyha'yı muradına erdirmek biz kalemi kırıkların işi değildir. Yürekleri elinde bulunduran Allah'ın hükmü ne ise Yusuf içinde Züleyha için de hayırlısı o olmuştur. Şerde şirret, hayırda şerbet aramak okuyucunun yüreğine neyin ne kadar aktığına bağlıdır." Kitabın dili gayet sürükleyici, anlatımı gayet başarılı, bir solukta kendini okutuyor eser. Her sayfasında alıntı yapmak istediğim, sayfaların su gibi akıp gittiği bi Sinan Yağmur eseri...
Aşkın Meali 1
Aşkın Meali 1Sinan Yağmur · Karatay Akademi · 20122,928 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
Hem okumayı çok isteyip hem bitirmek istemediğim bir kitaptı. Bir kitap bu kadar naif bu kadar sempatik olabilir miymiş dedim kendi kendime. Bir de bi dostunuzdan hediye aldıysanız bi kitabı çizilmiş her sözün anlamı ayrı bir değer kazanıyor. Aşkla yazılmış ve aşkla okunmalı.. Ne diyordu şair; Ne güzel sevmişler.. Ya biz güzel değildik ya da sevdiklerimiz. Neyse eseri ziyan etmeyelim biz ziyanda kalalım. Muhabbet baki..
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 200420.3k okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap hakkında şu yorumu yapabilirim; ilk defa bir kitap da içim titretti, yüreğim deli gibi çarptı. Hani aşık olursun da içinde kelebekler uçuşur ya aynı öyle bir his. Kısacası ben bu kitaba kalbimi bıraktım..
Od: Bir Yunus Romanı
Od: Bir Yunus Romanıİskender Pala · Kapı Yayınları · 201741.8k okunma
Reklam
48 syf.
·
Not rated
"Artık şiir dizelerle değil, kelimelerle, hatta harflerle yazılıyor."
Şair bir kelime işçisi midir yoksa bir yürek işçisi mi! Bu konu bazen çok düşündürür beni. Ama ortak paydada şöyle bir kanaate varırım: şair kelime işçiliğini yüreğindekilerle yapan bir deli adamdır. O normal bakmaz çoğunluğun normal gördüklerine, o en ince ayrıntısına kadar indirger bakışlarını ve yüreğiyle adaş olan halleri yazar sayfalara.  İbrahim Tenekeci de işte bu şairlerden biridir. Yazdıkları ve söyledikleriyle bütün bir şairdir. Tamama eren şiirlerinden çok tamama ermeyen şiirlerinin çoğunlukta olduğunu ve bu tamamlığın hangi eksiklikten doğduğunu bilen bir şairdir. Söyledikleri bazen giderken söylenmiştir, bazen peltek bir vaizin söylediğiyle eşdeğerdi, bazen ağır bir misafir gibi yavaşça gelir. Gelirken kendileriyle bıraktığı cümleler ve duygular önemlidir. İbrahim Tenekeci şiiri işte bunların bir bütününden doğmuş inci taneleri gibidir. Kimi zaman sert bir rüzgar gibi eser söyledikleri, kimi zaman durgun- ama akışkan- bir su gibidir. Usul usul akar derinden ama biz göremeyz. Peltek Vaiz sıralı şiirleriyle oluşmuştur. Satır aralarında Tenekeci'nin hayatına dair çok fazla ayrıntı bulmak mümkün. Bu yüzden, şiirler arasında ister istemez bir bağ kuruyor insan okurken. Bu ise, nispeten hacimsiz bir kitapta, şiirleri birbirine daha fazla bağlıyor.
Peltek Vaiz
Peltek Vaizİbrahim Tenekeci · Profil Yayınları · 2017749 okunma
200 syf.
·
Not rated
İnsan olarak “ben”in, toplum olarak “biz”in kaderi üzerinde söz sahibi olmak, ancak insanî özbilince ve toplumsal bilince sahip olmakla mümkündür. Bu ise her-şeyden önce, bu iki bilinci tahrif eden, bireyi ve toplumu bunlardan mahrum bırakan her etkeni, “istihmar” aracı olarak bilmeyi ve onlarla mücadele etmeyi gerektirmektedir. Müslüman toplumlar için, istihmarın belki de en tehlikeli aracı “din ” olmaktadır. Elbette ki bu, bozulmuş hakikatten ayrılmış, taşlaşmış, geçmişin kalıntılarından öte bir anlam taşımayan “din”dir. Sadece hesabı değil, tüm sorumlulukları da ölümden sonrasına aktaran(!) bu din anlayışı, insanî ve toplumsal bilinci de kör etmektedir. Tüm bu engelleri aşabilmek ve istihmardan kurtulabilmek; ne filozof , ne entellektüel, ne sanatçı ve ne de bilim adamı olmayı gerektirmektedir. Allah’ın elçileri de bunlardan herhangi biri değildi. Halkın içinden ve ümmi kimselerdi. Ama tarihin akışına yön veren de onlar oldu. Öyleyse mesele —her kim olursa olsun— şunu, bunu okumak, yazmak, araştırmak değil, “kendini bilmek” ve “özbilinç”e sahip olmaktır. Bu kitapta merhum Ali Şeriatı, kendine özgü coşkun ve sorgulayıcı üslubuyla “kendini bilme’-‘yi ve “istihmar”ı ele alıyor. Dünya görüşünün ne olduğunu, nasıl geliştiğini, insanların tevhidden alıkonup nasıl istihmar edildiğini ve tüm bu sorunların muhatabının ve sorumlularının kim olduğunu ortaya koyuyor. Kitabın son bölümü ise, öğrencilerinin konuyla ilgili sorularından ve cevaplarından oluşuyor. Kesinlikle Okumanızı Tavsiye Ederim.
Kendini Bilmek
Kendini BilmekAli Şeriati · Endişe Yayınları · 1990140 okunma