Bir şeyler değişsin diye bekleyenlere tavsiyem; beklemeyin :) daha doğrusu önce siz harekete geçin, bırakın etrafınızdakiler sizin kararlı duruşunuza ayak uydursun
İlk seansta doktoruma "boğuluyorum" demiştim. Şimdi bi düşündüm de boğulmak yerinde bir mecaz olmuş çünkü aslında
yaşamak istiyordum
tıpkı yüzmek istemek gibi,
çırpınıyordum;
kontrolü kaybettiğim için,
insanlar olanca gücüyle bastırıyorlardı beni; tıpkı dalgalar gibi,
ve uzatılmazsa bir el;
bende dibe çökecektim bir nefes muhtaçlığıyla..
Sosyolojinin temel hareket noktası da işte budur; tutarsız, bağdaşmaz, anlamlı bir bütünlük arz etmeyen sonsuz sayı ve çeşitlilikteki olayı anlaşır kılmak üzere anlamlı bir sıraya ve düzene sokmak.
"Bana bir ülkenin haritasını verin, şeklini, iklimini, sularını, rüzgarlarını ve bütün fizikî coğrafyasını söyleyin; doğal üretimini, bitki örtüsünü, hayvanlarını söyleyin, ben de apriori o ülkenin insanın ne olacağını, belli bir çağda değil tüm çağlarda, rastlantısal olarak değil zorunlu olarak o ülkenin tarihte ne gibi bir rol oynayacağını size söyleyeyim"
Victor Cousin