Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asuman Toprak Deniz

Asuman Toprak Deniz
@Asumantoprakdeniz
14 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Dingin sessizlikte kaybolmak istiyorum. Rüzgarın sesi olsun kulaklarımda. Sonsuz bir gökyüzü altında uzanıp güzel günler düşlemek istiyorum. Asuman Toprak Deniz
Reklam
Günaydın
Bırakıp gittiği kadını çekmeceden çıkan bir toka ile hatırlayan, sigarasının dumanından derin bir nefes çekip kaderine söven Sami abi gibi kederli uyandım. Günaydın.. Asuman Toprak Deniz
Hayat bu kadar. Eskiyen eşya, yeşeren ağaç. Hızla akıp giden günlerin içinde sevinç kırıntıları ile yaşıyorum. Kendimi çoğu zaman esintili bir deniz kıyısında eski taş bir evin içinde hayal ediyorum. Yaz akşamlarının ılık yumuşaklığı ile. Bahçesinde, nar, zeytin ve ıhlamur ağaçları olan.. Asuman Toprak Deniz

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama kalbim keder gördü. Çokça.. Uzayıp giden yalnız akşamlarım, bir başıma yolculuklarım, dinmeyen fırtınalarım oldu. Geçip gittiler en nihayetinde. Şiddetli bir fırtınanın ardından dinen deniz gibi ben de sükûnete ulaştım sonunda ama biraz hayır hayır çokça zamanla… Asuman Toprak Deniz
Yakınlık
Adım Hilmi Gayret. Altmış beşimi çoktan geçtim. Otuza kadar seneleri saydım sonra ucunu bıraktım. Ben bir sandalye üstünde vergi memuru olarak ömrümü tükettim. Mükerrer kere evlendim. Hayata bir kez geliyoruz neticede. Sıkıcı ve sıradan hayatımı evlilikle renklendirdim.Asla pişman değilim. Hiç çocuğum olmadı. Yanlış anlaşılmasın istemediğimden değil onlar bu dünyaya gelmeyi tercih etmedi. İki sene önce karım ölünce yalnızlığa dayanamadım. Yüzünü bile görmediğim Hatice ile evledim. Hamuru iyi çıktı. Beni hiç üzmez, kırmaz, hoş tutar. Ee tabi ben de aynı şekilde. Sanki elimde bir serçeyi tutar gibiyim onun karşısında. Yukarıdakinden mıdır bilinmez gider ayak bana güzel bir torpil geçti. Bu yaşımda içimdeki ağaç yeşerdi. Ağaran saçlarımız, aldığımız kilolarımız ve yavaşlayan adımlarımız ile yaşamaya mı ölüme mi daha yakınız siz söyleyin.. Asuman Toprak Deniz
Reklam
Portekiz'de Bir Sabah
Uyandığımda diline aşina olmadığım insan sesleri odayı doldurdu. Neşeli ve heyecanlı insan sesleriydi bunlar. İlk anda gözlerimi açmak işime gelmedi. Kendimi bir rüyanın içinde sandım. Bir çimdik attım koluma. Ama hayır gerçekti. Dün eve yorgun argın gelmiş kendimi yatağa zor atmıştım. Hafızamı zorladım en ince yerlere girdim çıktım bunun bir açıklaması yoktu. Yavaş yavaş gözlerimi araladım. Fuşya bir duvarda asılı bir fil tablosu, yeşil panjurlar, sarı perdeler. Ve köşede bir ağaç kadar heybetli difenbahya çiçeği vardı. Yataktan doğruldum masanın üstünde kahve fincanı ve gazete duruyordu. Kahve sıcaktı. Türk kahvesi ve Portekiz gazetesi. Şaşkınlığıma ve hayretime verecek bir cevabım yoktu. Vardır bir bildiği dedim. Beni Portekiz'de uyandıranın. Pencereden geleni geçeni izleyerek kahvemi bir güzel içtim. Asuman Toprak Deniz
Sabahın erkeninde oradaki serinlikte uyuduğumu hayal ediyorum. Hafiften içim titreyerek kalkıyorum. Çocuklarım var mı bilmiyorum hüznü az neşesi bol bir ev düşlüyorum. Asuman Toprak Deniz
On katlı, elli daireli bir apartmanın dokuzuncu katında oturan 89 yaşında bir kadınım. Ve inanır mısınız hâlâ gelecek güzel günleri bekliyorum. Yaş yetmiş iş bitmiş hâlâ neyi bekliyorsun, dediğinizi duyar gibiyim. İşte bu işler öyle olmuyor. Ruhumun yaşı hâlâ güzelim otuzlarda. Uzun, açık kestane saçlarım rüzgârda salınıyor gözlerimi kapattığımda. En çok saçlarımı özlüyorum. Ne çok severdim onları. Önce onlar terk etti beni. Bir bir beyazlar düştü. Sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Anneannem derdi hep “Gençlik insanı öper gider.” diye anlayamazdım o zamanlar. Şimdi iliklerime kadar hissediyorum. Asuman Toprak Deniz
Şu sıralar dar zamanlardan geçiyorum. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi, neye karar vereceğimi bilmediğim; ellerim ceplerimde şehrin arka sokaklarını arşınlıyorum. Gözümde engel olamadığım yaşlarla. Daima ağlıyorum. Böyle zamanlarda bir şarkı, bir şiir ya da bir kitap sıcak bir dost eli gibi, omzuma dokunuyor. Gel boş ver diyor, her şeyi. Hayıflanmalarını, pişmanlıklarını, aldanmalarını, inandıklarını, inanmadıklarını, küçümsediklerini, yücelttiklerini, umutlarını, beklentilerini, hayallerini, ağlamalarını, gecelerini, gündüzlerini her şeyi ama her şeyi bırak! Bırakıyorum. Ağzımda turuncu bir pas tadı kalıyor. Asuman Toprak Deniz
Evi şöyle bir kolaçan edip çıktım. Güneş gözümü kamaştırıyordu. Hayatı iliklerime kadar hissettim. Yaşamak her şeye rağmen güzeldi. Dün bitmişti ve yarın diye bir şey yoktu. Asuman Toprak Deniz
Reklam
7 yaşındayken bir salı gecesi kırk yedi yaşındaki babası evi sebepsiz terketmiş. Kırk yedi yaşında bir gece babası aklına düştü diye yedi yaşındaki bir çocuk gibi sabaha kadar ağlayan Kasım Abi gibi sersem ve çaresiz uyandım. Asuman Toprak Deniz
Otuz yaşındayken bir cumartesi gecesi ortadan kaybolan eşinin ardından bir damla gözyaşı dökmemiş, sabaha kadar bir paket sigarayı bitirmiş Aysel gibi içim bomboş ve uykulu uyandım. Asuman Toprak Deniz
Hayat
Her sabah yataktan kalkışlarımın ruh halini toplasam bezmiş bir insanla karşılaşırsınız. Ama bu sabah ummadığım kadar farklı uyandım. Neye karar vermediğimi bilmediğim halde bir o kadar kararlı. Kapının arkasında asılı duran kotumu giydim, çantama birkaç atıştırmalık attım.Evi şöyle bir kolaçan edip çıktım. Güneş gözümü kamaştırıyordu. Hayatı iliklerime kadar hissettim. Yaşamak her şeye rağmen güzeldi. Dün bitmişti ve yarın diye bir şey yoktu. Asuman Toprak Deniz
İpinden kurtulmuş özgürlüğe koşan atlar gibiydi gidişin. Sonsuz yeşillikler içinde güneşin batışına doğru şahlanan atlar gibi. Son bakışında biraz hüzün çokça neşe vardı. Hiç Unutmadım... Asuman Toprak Deniz
Düğün
Düğünlerde zorla dans eden insanların mecburiyeti içindeyim. Evlilik kadar gerçek bir müessesenin bu kadar yapaylık içinde gerçekleştirilmesi beni her zaman şaşkına uğratır. Yüzlerde tanınmayacak kadar makyajla, hiç kimseyi kırmamanın verdiği nezaket maskesi ile başlar iş. Bir ritüeli gerçekleştirmenin peşindedir herkes Tanımadığın yüzlerce kişiyi öpmek zorunda kalırsın mesela Oysa bir hayatı yaşamak için yapılacak olan başlangıcın en güzeli samimiyet olmalıdır. Birkaç dost ve aile Mutlulukla edilen dans, keyifle yenen pasta. | Asuman Toprak Deniz
“Onunla beraberken kendimi bir müziğin içinde neşeli notalar gibi hissediyorum.” Asuman Toprak Deniz
Reklam
Bir ayrılıktan sonra resimleri ne yapıyoruz. Çöpe mi atıyoruz, yakıyor muyuz yoksa hiç yokmuş gibi saklıyor muyuz? Belkilerin uğruna... Peki hafızadaki anıları geri dönüşüme gönderebiliyor muyuz? Her eşyanın gidilen mekanların ruhunu nereye bırakıyoruz? Asuman Toprak Deniz
Sokaktan çocuk seslerinin geldiği baygın,sıcak yaz ikindileri.Evlerden kızarmış biber, patlıcan kokuları gelir. Her evde sebepsiz bir neşe vardır.İnsan sesleri,gülüşler pencerelerden taşar. Bazı evlerde sessizlik doldurur boşlukları. Perdesiz pencerelerden güneş ışıkları sızar. Duvarlarda yankılanır hatıralar. Asuman Toprak Deniz
İnsanın başucunda birinin olması hayatı yaşanabilir kılıyor. Bir şey beklemeden, bir anlam yüklemeden beraberce yaşamanın keyfi sanırım başka bir şeyde yok. Kısacası, “Hayat kısa Kuşlar uçuyor…” Asuman Toprak Deniz
Eli elime değince bütün kaygılarımdan sıyrıldım. Asuman Toprak Deniz