Başarı,hırsı ve açgözlülüğü beraberinde getirir; yeni başarılarımız bizi daha cüretkar hedefler koymaya yönlendiriyor. Eşi benzeri görülmemiş refah ve sağlık seviyeleri ile uyum içinde yaşamayı garantilediğimize göre insanlığın yeni hedefi ölümsüzlük,mutluluk ve tanrısallık olacak gibi duruyor. Açlık hastalık ve şiddetten kaynaklanan ölümleri azalttığımıza göre artık yaşlanmanın, hatta bi zatihi ölümün üstesinden gelmeye çalışabiliriz. İnsanları küçük düşürücü sefaletten kurtardığımıza göre artık onları mutlu etmeyi amaçlayabiliriz .İnsanlığı hayatta kalma mücadelesinde yukarılara taşıdık şimdi artık insanları Tanrı mertebesine yükseltmek için çalışıp Homo Sapiens'i ,Homo Deus'a dönüştürebiliriz.
Uygun adïm yürüyen, hepsi aynı şeyleri düşünen ve aynı sloganları atan, durmadan çalışan, savaşan, zafer kazanan, zulmeden bir savaşçılar ve bağnazlar ulusu; hepsinin yüzü birbirine benzeyen üç yüz milyon insan.
İlâhî! Söktüm attım, işte hücrem şimdi çırçıplak:
Ne âfâkında tek kandil, ne mihrâbında seccâde;
Ezelden bildiğin toprak, bütün varlıktan âzâde.
Serilmiş secdelerdir bekleyen yerlerde mihmânı;
Bu üryan şu‘le dersen, sînemin pâyansız îmânı.
Dine karşı asıl hürmetsizliği yapanlar, kalabalığın taptığı tanrıları tanımazlık edenler değil, bilakis tanrılar hakkında kalabalığın inandığını tasdik edenlerdir.
Kendi kendisine düşünmesini öğrenmiş bir insan kendi kanaatlerini kendisi oluşturur, otoritelere , ancak daha sonra başvurur, başvururken de amacı sadece kendi görüşlerini onlara teyit ettirmek ve böylelikle kendine olan inancını güçlendirmektir.
Okumak bir kimsenin kendi düşüncelerinin yerine bir ikameden başka bir şey değildir. Bir insan böylelikle düşüncelerinin dizginini, çekmesi için başkalarının eline verir.