Zeynep Ayan

400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nerden başlasam Nasıl anlatsam Hımmmm
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam
bitirdikten sonra yorumları okudum, fikirdaşlarım çok. Evet şu Forrest Gump meselesinden bahsediyorum. Ana karakter Allan biraz saf gibi, herkes gibi değil ve yaşadığı olaylar o kadar gerçek dışı ki o da filmle benzeşmelerini ortaya çıkarıyor. Kısaca
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam
bahsetmem gerekirse 2 şekilde ilerliyor. Bir şu an , birde geçmiş. Şu an: Başkahramınız Allan huzurevinde kalıyor. 100 yaşını kutlamaya saatler kala odasının penceresinden ev terlikleriyle kaçıp otogara gitmesi ve orda başkasına ait valizin başını beklerken otobüsünün gelmesi ve valizide alıp bilinmeyene yaptığı yolculukla başlayan absürd olaylar silsilesi şeklinde ilerliyor. Ama çok sürükleyici, yer yer komik, suçlusu olamayan cinayetler, bombalar, akıldan çıkmaz replikle... Geçmiş: Allan' ın doğumundan şu ana kadar yaşadığı olaylar. Ki bu olaylar öyle herkesin yaşayacağı türden değil. Bir de olayları yaşadığı karakterleri görünce vayyyy be demeden geçemiyorsunuz. Allan dünyayı değiştirmek için attığın adımlar unutulmayacak kadar büyük, sen çok yaşa Bittikten sonra şunu hissettim hani ortamda hiç durmadan konuşan tipler olurya. Geçmişten şu andan bahsedip biraz kafanı şişirirler ama yinede merakla dinlemek istersin. İşte öyle bi deneyim oldu. .
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan AdamJonas Jonasson · Pegasus Yayınları · 2016155 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Kitap bende Mandıra Filozofu filmindeki " Mandıra Filozofu" karakteri konuşuyor da ben de onu dinliyormuşum hissini yarattı. Modernleşmenin insanlığı nasıl boğazladığını fark etmemizi sağlayan bu kısacık eser, Alman yazar
Erich Scheurmann
Erich Scheurmann
tarafından, seyahata çıktığı Samoa adasında tanıştığı kabile reisi olan Tiave'li Tuiavii' nin konuşmalarından esinlenerek yazılmıştır. Yazar eseri gayet anlaşılır ve sade bir dille yazmasına rağmen bir oturuşta bitiremedim. Çünkü anlatılan gerçekleri bir anda sindirmem kolay olmadı. Kabile reisi, biz okurlara her ne kadar düşünmenin gereksiz olduğunu söylesede ben düşünmeden edemedim. Herşeyi, herkesi sorgulamaya itte. Dünya nedir? İnsan nedir? Eğitim gerekli mi? Giyinmesek olur mu? 500 sene önce yaşasaydım ne için çabalardım? Makineleşme bizi nereye götürüyor? İnsanlar gerçekten Tanrı ile mi yarışıyor? Gibi gibi.... Kitap bittikten sonra herşeyin kendi ürettiğimiz bir saçmalık olduğunu aslında yaşamak için bazı koşullanmalar bulmamızın ne kadar yorucu ve anlamsız olduğunu farkettirdi. Ama bir yandan okuyanları, savunduğu düşünceler bakımından ikiye ayıracak türden bir kitap. "Güneş ne güzel parlıyor" diye düşünmeye başlar o an. Ama bu yanlıştır işte. Büyük bir yanlış hemde. Akıllı bir Samoalı güneşin sıcak ışıkları altında kollarını, bacaklarını gevşetir ve hiç bir şey düşünmez. Güneşi bir tek kafasıyla duymaz elleriyle, ayaklarıyla, bacaklarıyla, karnıyla bütün organlarıyla hisseder. (syf:89) Sevdiğim bir alıntıyla sonlandırmak istedim.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014,1bin okunma
79 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Eskiden İstanbul 'da gelenek olan "azat buzat beni cennet kapısında gözet" diyen çocukların, yakalayıp tutsak ettikleri kuşları insanlara sattıkları ama bu geleneği unutan insanların kuşları satın almaması ve üç çocuğun ve roman anlatıcısının bu durum etrafında geçen konuşmaları şeklinde ilerliyor kitap. Kitabı bitirdiğiniz de
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"Korkuyorum. Hayattan veya ölümden veya hiçlikten değil, hiç var olmamışım gibi o ışığı harcamış olmaktan korkuyorum. " Kitaptan, en sevdiğim alıntıyla başlamak istedim. Hikayeyi ana karakter olan Charlie' nin dilinden okuyoruz. Charlie 32 yaşında, kendisi gibi zihinsel engeli bulunan insanların olduğu bir okula gidiyor.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201592 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her zaman samimi kalemiyle, masalsı anlatımıyla eserlerini biz okurlarına sunan Yaşar Kemal şimdi de zaman makinesine koyup Ağrıdağının eteklerine götürüyor beni. Gelen baharla birlikte ben de öfkeli Ağrıdağının üstüne yürüyorum. Küp gölünün kıyısına her bahar gelen çobanların çaldıkları kaval sesine kaptırıyorum kendimi. Bakır renkli toprağı elimde ufalıyorum. Ağrıdağının öfkesi kavaldan çıkan ezgilerle çoğalırken, küçük bir ak kuş görünüyor gökte. Kanadının tekini som mavisi suya batırıp çıkarıyor. Son olarak iri bir atın gölgesi yansıyor Küp gölüne ve hayal olup uzaklaşıyor. Türk filmi tadında bir Yaşar Kemal klasiğiydi.Bittiğinde kalbimde bir acı, gözümden düşmeye korkan bir yaş, burnumun direğinde bir sızı ile kalakaldım. Heybetli Ağrıdağı öfkenden kurtulabilen olmuş mu? Bu paşa nesine güvenir dersin? Ahmet'e o at haktan geldi. Gülbahar, Ahmet'e haktan armağan. Sen hakka nasıl karşı koyarsın? Gülbaharla Ahmet' in yaşadıkları Aşktıda ya Memo'nun hissettiği neydi? Hiç düşünmeden Memo'nun canından vazgeçişi aşkın kanıtı değil de ne? Zaten Ahmet'in ezilişi bu sebepten değil mi? Her zaman derim gerçek Aşk kavuşamamaktır. Dimağımda bıraktığı tadı uzun sürecek gibi, geçikmeden okuyun derin. Son olarak bu efsaneyi resimleriyle cana kana dönüştüren Abidin Dino'yu da unutmayalım.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202228bin okunma
Reklam