Atakan Dikmenoglu

Atakan Dikmenoglu
@Augustinus
7 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Reklam
Tanrı merhametten de, şefkatten de daha büyüktür. Tabii, şiddet ve cezadan da. Onda hepsi vardır, onda hepsi birdir. Bir olmak demek, çok olanı bir görünümde toplamak demektir, ama farklılıklarını silmeden, aynılaştırmadan, birbirine benzetmeden. Çünkü her varoluşun bir anlamı, bir gereği vardır. Çoğu zaman mesele Tanrı'nın ne olduğu değil, bizim onda ne gördüğümüzdür. Sevgi dolu olanlar merhameti görür, zalim olanlar şiddeti. Zeki olanlar aklı görür, aptal olanlar kör inancı, alimler bilimi görür, cahiller mucizeyi.
"Denizler aştım, ardımda denizler bıraktım, ırmakların kaynaklarına ulaşmaya çalıştım ya da ormanlara daldım ve görmediğim kentlere yöneliyordum hep. Kadınlarla yatıp kalktım, heriflere dalaştım. Geriye dönmek elimden gelmiyordu. Bir plağın geri dönememesi gibi. Bütün bunlar beni nereye götürüyordu? "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kartlar durmadan düşüyor, eller gidip gidip geliyor. Ne garip iş! Oyuna da, gülüşe de, alışkanlığa da benzemiyor bu. Zaman öldürmekten başka bir amaç gütmüyorlar sanırım. Ama zaman çok geniş tüketilemiyor. Zamanın içine sokulan her şey yumuşuyor, uzuyor."
Sayfa 42
" İşler kötü, hem de çok kötü: Pislik, bulantı içimi doldurmuş. Bir yenilik var bu kez. Kahvede yakaladı beni. Bugüne kadar kahveler tek sığınağımdı. İnsanla dolup taştıkları, aydınlık oldukları için."
Sayfa 38
Reklam