Havva İmamalieva
@Avai
Arkadaşın olmadığı zamanlarda kitaplar arkadaşın olsun.
6 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Her davranışın sonuçlarını, o davranışın kendisi doğurur.
Sayfa 38
Özgürlük köleliktir
İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakmadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?
Sayfa 37
Böyle işler hep geceleri yapılırdı; tutuklamalar her zaman geceleyin gerçekleşirdi. Ansızın irkilerek uyanmak, hoyrat bir elin omzunuzu sarması, gözlerinize tutulan ışıklar, yatağı çevreleyen acımasız yüzler. Çoğu zaman ne yargılama olurdu ne de bir tutuklama raporu tutulurdu. İnsanlar ortadan kayboluverirdi, o kadar; ve bu hep geceleri olurdu. Adınız kayıtlardan silinir, yaptığınız her şeyin kaydı yok edilir, bir zamanlar var olduğunuz bile yadsınır, sonra da tümden unutulurdu. Kökünüz kazınır, külünüz göğe savrulurdu: Alışılmış deyimle, buharlaşırdınız.
Sayfa 29
Okur Takip Önerileri
zihinsel ve fiziksel insan
En az 200 bin senedir var olan bir rutinimiz var: Önce düşün, sonra yap. Etrafımızdakı insanlara baktığımızda; az düşünüp hemen faaliyete geçenlerin, hemen denemeye başlayanların genellikle daha başarılı olduğunu, daha hızlı mesafe aldıklarını fark ederiz. Çünkü tabiatın da temel usulü deneme-yanılma yöntemidir. "Mükemmelin iyiyi öldürmesine izin verme!" sözü, aşırı zihinsel odaklanmanın fiziksel faaliyeti engellediği durumlar için bir uyarı niteliğindedir. Yani mükemmelini yapacağım diye sürekli düşünüp hiç faaliyete geçmeden nice fırsatlar, hatta ömürler kaçıran insanlar çoktur. O yüzden bir yerden başlayıp "yapmak" başarmanın en önemli şartıdır. Yeni ve devrimsel bir şeyler yapmak için de zihinsel kurgular kadar fiziksel olarak harekete geçmek, dünyayı tanımak ve bu tanışlıkla yeni fikirler üretmek, anahtar öneme sahiptir.
Sayfa 105
Hareket Motivasyonunu Sürdürmek
Öncelikli beynimiz temelde "duygusal zihni" yönetir. Yani duygular esastır ve mantıklı gerekçeler daha sonra gelir. Motivasyon dediğimiz sürdürülebilir yönlendirici zihin gücü de temelde duygulardan doğar. Bir insanı mantık yoluyla ne kadar tartışılmaz derece ikna ederseniz edin, o insanın duygusal devrelerinde gerekli değişiklikler oluşmadığı takdirde davranışlarının değişmesi çok zordur. Motivasyon, "neden"lere bağlıdır. Fakat insanı yönlendiren nedenler, mantıksal olmaktan ziyade öncelikle dürtüsel ve duygusaldır. Doğru olduğunu bildiğimiz birçok şeyi yapmamız ve yanlış olduğunu bildiğimiz birçok davranışı tektar edip durmamız da bu durumdan kaynaklanır. Dürtüleri dizginlemek, bir davranış yerine başka bir davranışı tercih edebilmek ve ya harekete geçerek bu hareketi sürdürebilmek için duygusal motivasyon gerekir.
Sayfa 81