Sıla

Yaşama aşkının fazlasından , Umut ve korkudan sıyrılarak, Tanrılar her neyseler, Basit teşekkürlerimizi sunarız. Çünkü hiçbir yaşam sonsuza dek sürmez ; Çünkü ölüler aska dirilmez; Çünkü en yorgun ırmak bile Güvenle denize döner bir yerde.
Reklam
Giderek yabanileşiyordu. İnsanlara kibar davranmak gitgide daha güç bir şey oluyordu onun için. Varlıkları aklını karıştırıyor, konuşma çabası rahatsız ediyordu onu. İnsanlar onu huzursuz ediyor iletişim kurduktan hemen sonra onlardan kurtulmak için bahane arıyordu.
Aylaklığa başlayana kadar yaşamanın ne olduğunu bilmiyormuşum

Reader Follow Recommendations

See All
Hayattan hiç korkmadım ama hayata doyacağımı düşünmüyordum hiç.
“hayattaki mutluluğunun bu kadar tehlikede olduğu bir anda yine eskiden olduğu gibi korkuyorsun yaşamaktan - yaşamaktan ve okkalı bir küfürden.
Reklam
Benim doğamda gerçekçilik zorunludur ve burjuva ruhu gerçekçilikten nefret eder. Yaşamın kendisinden korkar.
Aşk yayınlarla ve toplumsal ilgiyle beslenmeye mecbur kalacak kadar çirkin bir şey midir ki?
Kişisel olarak kimsenin beni istemediği zamanlarda olduğu kadar değerliyim.
Yine de onu çok severken burjuva değerleriyle yaşamayı daha çok sevmişti.
Vicdanı yok. Sadece bu bile onu büyük yapmaya yeter.
Reklam
Kitlelerden öyle tiksinirsin ki sen. Aşağı tabakanın senin estetik ruhuna hitap edecek hiçbir yanı olmadığı kesin.
Bu odanın içindeki tek bireyci benim. Hiçbir şeyi devletten beklemem. Devleti kendi çürümüş amaçsızlığından kurtarmak için yalnızca güçlü adama, at sırtındaki adama bakarım.
Bu dünyada her şey doğru yoldan sapabilir ama aşk değil. Yarı yolda bayılıp tökezleyen cılız bir aşk olmadıkça aşk yoldan çıkmaz.
Bana gelince ben bireyciyi . Yarışı kazananın hızlı olan, savaşı kazanan güçlü olan olması gerektiğine inanırım. Biyoloji dersinde öğrendiğim ya da öğrendiğimi düşündüğüm şey budur işte. Söylediğim gibi ben bireyciyi ve bireycilik sosyalizmin kalıcı ve ebedi düşmanıdır.
Eskiden işçi sınıfının üstündeki iyi giyimli herkesin aklın gücüne ve güzelliğin enerjisine sahip olduğunu düşünürdü aptal gibi. Onun için kültür ve etiket özleşti ve üniversite eğitimi ile üstünlüğün aynı şeyler olduğu aldanmasıyla yaşamıştı.
O toplumsal yerleşimci kadın sosyolojik bir anket papağanından başka bir şey değil.
Reklam
devrimci fikirlere ilgi duymayacak kadar bağlıydı kurulu düzene.
ya gerçeğe sahip olmalıyım ya da hiç bir şeye.
Ama ben ve benim zevkimi insanların çoğu farklı düşünüyor diye değiştirmiyorum. Eşer bir şeyden hoşlanmıyorsam hoşlanmıyorumdur, o kadar. Ve sadece çoğunluk bundan hoşlandığı için farklı düşünmemi gerektirecek hiçbir sebep yok. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı izleyemem.
Tek fark sınıf farkıydı ve sınıf geçici bir şeydi.
Benim durumumda biri için para bir savaş gücüdür.
Görmeyi seviyorum ,daha çok görmek istiyorum ve farklı olduğunu görmek.
Reklam
Eğer yaşam onun için daha fazla anlam taşıyorsa, yaşamdan daha fazla şey bekleme hakkı vardı.
… ona her baktıklarında kendi sınıfının ellerinin onu aşağı çekmek için sıkıca kavradığını duyuyordu.
yalnızca onu düşünmek bile onu yüceltiyor, arındırıyor, daha iyi bir adam yapıyor ve onda daha iyi bir adam olma arzusu uyandırıyordu.