Roman, çok farklı kültürleri içerirken, Ortadoğu’da günümüzde yaşanan gerçekleri çarpıcı bir dille anlatıyor. Bu romanda, bir aşk hikayesi anlatılıyor olmasına rağmen, Ezidiler hakkında bilinmeyen birçok gerçek, din adına yapılan zulümler ve Suriye’de yaşananlar bu aşk hikayesini gölgede bırakıyor.
Kimimizin farkında bile olmadığı Ezidileri, ayrıca doğu kültürü ve ortadoğu bataklığını biraz olsun anlamak isteyenler için bir nebze de olsa öğretici bir kitap. Kitap bu yönden bilgi vermekle kalmayıp içeriğinde de belirttiği gibi;
"kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm" diyerek, insan ile kâmil arasında okuyucuya mukayese zemini hazırlıyor.
Konunun özüne işaret eden, karakterlerin köklerinden beslenen ve detayları verirken çok incelikli davranan bir kitap olmuş."şarkta, önce söz vardı" mottosundan hareketle "kelamın çocukları" ile "mevlana" ilişkisi kurması, ordan radikal din fikrinin gaddarlığına göndermede bulunması kurgunun ne kadar yerinde oluğunu bir kez daha gösteriyor.
"doğrunun ve yanlışın ötesinde bir yer var; seninle orada buluşacağız"