Sümeyye Kısa
Sümeyye Kısa
@Aylakana
Psikolojik Danışman
Konya
30 reader point
Joined on June 2018
Okuma Hedefleri
Kitabı kapattıktan sonra uzun uzun düşündüm ben nasıl bir kitap okudum böyle diye. Yazarın yaşadıkları ve böyle bir ailenin olabilmesi karşısında dehşete düştüm. Fransa’nın Avrupa’da bir ülke olduğunu bile 20 yaşında öğrenen bir kadının buralara gelip hikayesini bizlere anlatmış olması çok güzeldi. Kitabın sonu mutlu sonla biter ve ailesiyle barışır diye düşündüm ama durumun hâlâ aynı kalmış olması beni şaşırttı. Bunun yanında Bucks Peak’i baya merak ettim tam filmlerden fırlama dağlarla dolu değişik bir coğrafya. Bu sene okuduğum en iz bırakan ve unutulmaz kitap bu oldu. Kaçırmayın kesinlikle okuyun.
Mutlu bir adamın yok oluş öyküsü
Osmanı okurken hayata dört elle ve hevesle sarılan bir adamı gördüm. Elit zevkleri olan, müsrif ama bir o kadar da naif. Şebnemin öyküsünü okurken bu adamdan nefret etmiştim. Ama tıpkı Şebnem kocası Osman’a anne merhameti duyduğu gibi bir duygu uyandırdı bende de. O kadar güzel bir tat bıraktı ki unutup bir daha okumak isterdim. Üzerinden epey zaman geçti ama bazı kitapları canınız tekrar çeker ya öyle hissediyorum bu aralar. Röportajlar aslında bir insanın herkesin gözünde bambaşka biri olduğunu çok güzel anlatmış. Birini tanımlarken tamamen kendi yorumumuzu ve bakış açımızı katıyoruz. Biri asla intihar edecek bir adam değildi derken biri kesinlikle intihar etti diye yorumluyor osmanın hikayesini. Şebnem çok çirkindi osmanın elleri diyor. Pakize tam sanatkar eliydi öyle güzeldi ki elleri ilk dikkatimi çeken şey oldu diyor. Eski zamanlarda okuduğum kitaplardan aldığım keyfi aldım sanki bu üçleme bana çok başka hissettirdi.
Akıcı, eğlenceli
Kitap oldukça güzel akıcıydı, insanlara ve dünyaya dışardan bir gözle bakan kitapları seviyorum ufkumu açıyor. Aeden de benzer bir konuya sahipti ancak burada kurgu o kadar güçlü değildi, daha çok bizim dünyamızla ilgiliydi. Okuma hızımı tekrar kazanmak için iyi bir seçim oldu. Güzel bir tat bıraktı.
Reader Follow Recommendations
Yazardan okuduğum 7.kitap açıkçası hikayeciliği zayıf kaldı Ayfer Tunç’un ya da ben hikaye okumayı sevmiyorum. Saklı kısmındaki hikayeleri beğendim. Diğer hikayelere atıflar, Şebnem karakterinin temelinin atılması falan güzel detaylardı ama çok zor aktı çok zorlandım okurken sürekli kaç sayfa kaldığına baktım bitsin diye. Hemen hızlı akışlı bir kitapla ritmimi tekrar kazanabilmeliyim.
Buhran girdabı, taşra sarmalı, Ayfer Tunç klasiği
Ayfer Tunç’u “Kapak Kızı Üçlemesi” yle tanıdım. Üçlemeden sonra ilk işim kalan bütün kitaplarını sipariş etmek oldu. Yıllardır aradığım yazarımı 29 yaşımda bulmuştum. Neyi var neyi yok okumak istedim.
Dümya Ağrısı yazarın bilinen kitaplarından. Bu ağrıyı 300 küsür sayfa boyunca yaşattı. Bizi bir acıya hazırladı, çok fena ters köşe yaptı. Kötü karakterin ağzındaki gülüşü kurtçuğa benzetti. O kurtçuk kadar tiksinti uyandırdı bazı karakterler. Bir kadının acısını ağrısını anlattı mesela, daima şükreden Şükranı, tutunduğu adamın kopardığı Arzuyu. Harekete geçmemesnden,tembelliğinden ruh emiciliğinden tüm ailesini yıldıran Mürşitin içindeki fırtınaları kalbinin kuytusuna gömemeyip hortlayan günahını anlattı ve daha nicelerini. Tatar çölündeki gibi umutsuz bir labirentti ama benim için çok güzel ve etkileyici bir kitaptı kalemine sağlık #AyferTunç
