Aylin

Yas tutmak gülmeye yeğ tutulur, zira bu tecrübe "kalbi iyileştirir". O zaman insan bambaşka bir yerden, bir uçurumdan bakarak tanır kendini.
Reklam
"Aşık olmamak daha mı iyidir o halde? Hayır, aksine: Daha fazla anlam bahşeden bir şey yoktur. Ama insanların hayatta bir miktar mutsuz olmaya da ihtiyaçları vardır, aşk da bunun güvenilir bir tedarikçisidir."
"Hayattan zevk alabilmek ve hayatı sevebilmek, güzeldir. Ama herkes için her an mümkün olmaz bu. Gerçi insanların gönül hoşluğu için yapabilecekleri çok şey bulunur. Ama her hoşluğa tekabül eden bir nahoşluk, her iyilik haline tekabül eden bir kötülük hali, her mutlu oluşa tekabül eden bir mutsuzluk vardır."

Reader Follow Recommendations

See All
"Masaldaki gökten yağan gümüş paralar gibi insanın kucağına düşen mutlu tesadüfleri kabullenmekte büyük bir marifet yoktur. Asıl büyük yaşama becerisi, talihin gölgeli yanında lazımdır insana, gökten bahtsızlık yağarken, herhangi bir şeyi kabullenmek zor geldiğinde. "
"Bazen tam da talihsiz hadiseler yeni bakış açılarına imkân verir. Hayata faydası dokunabilecek bir şeyi denemenin emsalsiz fırsatını sunar."
Reklam
"Mutsuz olmakla baş etmek, onu sindirmek ve ona dayanmak çok daha zordur; kahramanca olan, böyle bir hayattır. Yaşama sanatının öteki ve belki de daha büyük kısmını, bu meydana getirir; çünkü herhangi bir anda mutsuzlar her toplumun küçük bir azınlığından daha fazlasını oluştururlar."
"Mutsuz kişi, modern vebaya yakalanmış demektir, cüzamlı gibi davranılır ona, insanlar ondan uzak durmayı tercih ederler."
"Bugün benim günüm değilmiş!” Bunu diyebilenin talihi yaver gitmiş demektir: Zira birçok insanın kötü günü bir günden fazla sürer.
Bil ki Ardıç Kuşu, bana bir ağaç olmayı armağan etmişsen bile, üstelik senin içinde soyunup öğütülmüş olmanın bedeliyse bu görkem, bu vadinin en güzel Ardıç Ağacı olarak verdim karşılığını. Artık kendi eşsizliğini kanıtlamak için ağır bir ağaç taşıyacaksın kanatlarında.
" Kalkması gerekliydi.Ya kalkacak,ya da kırk bacaklı bir ahtopot gibi ruhunun oyuklarına kollarını uzatacak, yanlış yerlerinden tutup karmakarışık, karasarı bir kadın olacaktı.Ya uyanacak, üstünde gittikçe kararan bulutu hemen terk edecek, ya da boğulana kadar yatacaktı."
Reklam
Anımsamanın en çileden çıkaran yanı, anımsamaya bir türlü son verememek. Niçin her keresinde bir utanç hissedilir ardından, bir suç, bir ölüm belirir alnın derin çatalında? Bir de neden kırışır insanın yüzü tam da anımsarken?
Çevrenin saygısını, sevgisini kazanmak, ''dingin, tatlı güneş ışığında oturmak gibidir'' gibidir. Bu ışığın etkisiyle insanın içinde huzur duyguları biter, filizlenir.
Sayfa 510Kitabı okudu
“Yürekten gelen tek bir sözcükle de insan birçok söz söylemiş kadar dostluk belirtebilir.”
Sayfa 317Kitabı okudu
"Hele kadınların çoğunlukla pek sakin olduklarına inanılır, ama kadınlar da tıpkı erkekler gibi duygu sahibidir. Erkekler gibi onlar da zekâlarını, yeteneklerini işletmek için bir uğraş, eylem alanına gereksinme duyarlar. Üzerlerindeki baskı pek ağır, sürdükleri yaşam pek durgun olursa acı duyarlar bundan, zarar görürler. Onlardan daha ayrıcalıklı olan erkeklerin, “Kadınlar yemek pişirip çorap örmekle, piyano çalıp nakış işlemekle yetinsin,” demeleri dar kafalılıktır! Bir kadın, geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha fazlasını yapmak, öğrenmek isterse onu kınamak, alaya almak düşüncesizliktir."
Sayfa 155Kitabı okudu
İnsan yaradılışı kusurludur. En parlak yıldızların bile üzerinde lekeler vardır. Miss Scatcherd'inki gibi gözler yıldızların parlaklığını görmezler de ancak bu ufak tefek lekeleri seçerler.
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.