“Değişik değişik köyleri, kıyıları dolaşıp durduk; kekik, papatya, karabaş otu, kır çiçekleri ve ıtır kokularının yayıldığı doğayı; çam, badem, zeytin ağaçlarının bezediği her yeri, kuş cıvıltıları arasında, her fırsatta yürüyüp buranın bol oksijenini uzun uzun içimize çektik, tertemiz koylarında denize girdik lakin daha gitmediğimiz bir sürü yer var….”