Ayşe

Reklam

Reader Follow Recommendations

See All
"İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur."
Kederli bir insan ancak yalnızlıktan huzur bulur.
Reklam
Susmak konuşmaktan daha ağır değil midir?
Hadi efendim, iş cetvelle aritmetiğe dayanınca, iki kere iki yalnızca dört ediyorsa, iradenin lafı mı kalır! İki kere iki, iradem karışmasa da dört edecek. İrade bu mudur!
"Şimdiye kadar zannettiğim gibi kitleden ayrılmanın bir hususiyet bir fazlalık değil bir sakatlık demek olduğunu hissediyordum..."
"Bedom goftî u horsendem 'afakellah nîko goftî Cevab-ı telh mîzîbed leb-i la'l-i şeker-hâ râ"
Sayfa 121Kitabı okudu
"Ömrümüz o kadar azdır ki bu âlemde en şiddetli ihtiyaçla muhtaç olduğumuz tecrübeleri bizzat yaşayarak onlardan edilecek istifadeyi etmeye süresi yeterli değildir. Başkalarının tecrübeleriniz kabul edip önemsersek belki rahatça, namusluca, serbestçe yaşayabilmeye muvaffak oluruz."
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
"Ben bi' acayip oldum. Gözüm kimseyi görmez oldu."
"Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?.."
(...)"Yeryüzünde hiçbir şey, ne kadar uzun ömürlü olursa olsun, sonsuz değildir."
Onlar "Allahu Ekber" ifadesinden "O başkalarından daha büyük" manasını anlamazlar. Allah bundan münezzehtir. Çünkü vücutta O'nunla beraber başkası yok ki Allah ondan daha büyük olsun? Bilakis, başkalarının varlığı ancak Allah'a bakan cihetten gelmektedir. O halde mevcut, sadece O'na bakan cihettir. "Allah vücut verdiklerinden daha büyüktür." denilmesi muhaldir.
Neticeleri bilmenin anahtarları ise, ancak sebeplerden elde edilir.
Bilginin bizler ve hakikat katında değişkenliği...
Hz. Peygamber (s.a.s.) Hz. Cebrail'e (a.s.) "Güneş battı mı?" dediğinde Hz. Cebrail (a.s.) "Hayır, evet" cevabını verir. Hz. Peygamber (s.a.s.) "Nasıl?" diye sorunca Hz. Cebrail (a.s.) şöyle der: "Sana "Hayır" diyinceye kadar güneş beşyüz senelik mesafe yol aldı."
Reklam
"Sadece gördüğüne inananlar: gözlerinizi daha sıkı kapatın!"
Göz varlıkların bir kısmını görür. Çünkü makulatın tamamından ve mahsusatın çoğundan kâsırdır.
Ey kardeş! -Allah sana en büyük mutluluğun talebini bahşetsin. En yüksek zirveye yükselmen için terbiyesine mazhar kılsın. Basiretini hakikat nuruyla sürmelesin. Ruhunu Hakkın dışında her şeyden tertemiz yapsın!-
Günümüz zenginlik özeti..
"Böylelikle Pahom'un toprağı geniş ama toplum içindeki yeri dar oldu."
"Kıvılcımı söndüremeyen ateşi zapt edemezdi."
Bu memleket çilesizlerin, nefsiyle muhasebesi olmayanların diyarı...
Reklam
(...) "Hastanelerde muzahrafat döken bir takım hademeler vardır. Onlar da doktorlar gibi beyaz gömlek giyerler ve köylerine gittikleri zaman doktor geçinirler. Hâlbuki işleri tükürük dökmek... İşte bizim memlekette Batı davasının nâracıları, o tükürük hademesinin doktorluktan anladığı kadar Batıdan anlarlar."
(...) Yani varlığa bu dünyada başlamış değiliz... Bir hatıra ışığı, içimizde bir oluş hatırası... Bu ruhumuzdur. Onun için, "vatan muhabbeti imandandır", ölçüsü var dinimizde... Aslî vatan bu toprak ve dünya değil!..
Yakıcı sözlerimle inandırıp Kurtarınca düşkün ruhunu O yanlış yolun karanlığından, Saf, derin bir azap içinde, Bükerek ellerini,lanetler ettin, Seni çembere alan kötülüğe; Unutkan vicdanını Hatıralarınla cezalandırmak için Benden önce olanın Hikâyesini anlatırken Birden yüzünü kapadın ellerinle, Utanç ve dehşetle Sarılıp, isyan duydun, Ve gözyaşlarına boğuldun... vb. vb. vb. N. A. Nekrasov'un bir şiirinden
Yok Liza, insan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır!
Sayfa 105Kitabı okudu
Şüphesiz böyle bir duvarın hakkından gelmeye gücüm yetmezse boşu boşuna yırtınacak değilim ama karşımda gücümün yetmediği bir taş duvar var diye büsbütün boyun eğmeye de razı olamam.