Akşam ezanıydı.
Ezan; kapıda bekleyen,yırtık giysili bir dilenciydi.
Ezan; ahşap bir yalı kapısının ansızın o dilencinin yüzüne kapanmasıydı.
Kimsenin aslını bilmediği, doğrusunu tutturamadığı bir şarkının hep yanlış söylenişi,söyleneceğiydi.
Sözcükleri kestirilemeyene, ölüme bir çağrıydı.
Sayfa 78