Deniz Gezgin öyle ustaca bir dünya yaratmiş ki, içinden çıkmak imkansız.Bana okurken “Parfümün Dansı” kitabını hatırlattı biraz. Parfümün Dansındaki mitolojik karakter Pan ile Gezgin’in Luçe’sinin mitolojik yönleri etkili oldu belki bu benzetimde.
Dünyanın giderek yapay bir hale gelmesi,insanların karınlarını doyurabilmek uğruna sağlıklarından, yaşamlarından, çocuklarından vazgeçmeleri ve bunun bir çaresizlik boyutuna gelmesinin içler acısı durumu sergilenmiş romanda.Fakat bütün bunlara rağmen romanın baş karakterlerden biri olan Kara ile birlikte her zaman bir umut
olduğunu gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Yeter ki diğerlerine benzeme, konfor alanından çıkmaya cesaret et!