Fransız yazar ve gezgin Dr. A. Brayer, çocuk yetiştirme zincirinin ilk halkasını keşfediyor , diyor ki :
" Çocuklar arasında küfürleşme ve yumruklaşma görülmez. Bunlar İslâm terbiyesiyle ıslah edildikleri için, kendi aralarında sakin sakin oynayıp eğlenirler. "
Bence insanımız, iç ve dış dünyaya tarihsel gerçeğini ortak üslup içinde artık haykırmalı, " Biz Osmanlıyız " diyerek , varlığını " eskimiz yeni "de aramaya çıkmalıdır.
Bu sadece bizim toplumsal zaruretimiz değil, aynı zamanda da bireysel mecburiyetimizdir.
Çünkü dillere destan yardımseverliğimizde, tarihi dayanışma ruhumuzda, mütevazı duruşumuzda, komşuluk anlayışımızda; Kısacası bizi "örnek millet" yapan özelliklerimizde aşınmalar ve kopukluklar var.
Onları yeniden kazanabilmek için de " Biz Osmanlıyız" demeye muhtacız. Böylece belki kadim yürek ritmimizi yeniden yakalar, o ritimde birbirimizle bütünleşerek güçleniriz.
" Biz istiyoruz ki, diyalektiği, kafası yerinde bir gençlik doğsun. Onun için bu ilmi taraflardan dolaşmaya mecburuz. Bu nefs muhasebesi eksikliği size bir yafta gibi, bir damga gibi, bir marka gibi iyiyi kötüden ayırmanın ölçüsü olsun. "