Bir kuşun gözleriydik yıllarca
Bakıyorduk masumca, dünyada olanlara
Gökyüzü anlatır dili olsa
Bedeli her ne varsa ödedik, hadi neyse
En güzeli olsun öyleyse
Ey içimde ki yıldızlar mütercimi, ölü olmayan kuşlarım benim! Mısr?ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusufum. Nil?in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı, Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu? Konuşan ağacım bana, konuşan ırmağım benim. Işıklı yağmurum. Gözlerimle gören, ey gözleriyle gördüğüm! Ey derin kuyusunda kaybolduğum ey! Nil?in sesi geliyor gelsin, sesim Nil?e gitmiyor, gitmesin! Sesi bana gelmeyen, sesim ona gitmeyen ey! Ey kalbimle seven! Ey kalbiyle sevdiğim! Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan. Vahayı terkedip çölün rahmetine düşen defterim. Yitik tahtına gönlünce kurulan. Çöl misillemesi sevdiceğim. Dağ lalesi? Çöl çiçeğim. Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim. Ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de Sahiplendiğini henüz bilmeyen sevgilim. Ah benim, ah benim! Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına Adımla bile kalacak olan. Ay adım adıyla bile yazılacak olan. Sularıma dökülen karanlık, yoklarımı örten aydınlık? Tezatlarım benim, benim tekrirlerim. Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim Sözcüklerim, lugatım Lisan hacmince vasıflandığım vasfım Ah benim Yusufum! Ah benim, ah senim
"Züleyha "