Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bekir EKER

Akılcılık neşter gibiydi, gerçekliği gerekli parçalara ayırıp teşhir edebiliyordu. Duygular ise kaba ve ilkeldi.
Sayfa 28
Reklam
Arzu ile akıl beni farklı yönlere çekiyor. Doğru yolu görüyorum ve kabul ediyorum, ama yanlış olanı takip ediyorum.
Sayfa 28
Karar alma sürecini destansı bir kisveye büründürerek, akılla duygu arasında genellikle aklın galip geldiği bir meydan muharebesi olarak tasarlanmaktadır.
Sayfa 26

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
karar alma, somut olmayan özellikler kategorisine dahildir.
Sayfa 26
Bizi biz yapan şey kararlarımız olsada genellikle karar alma sürecinde kafamızın içinde neler olup bittiğini hiç bir şekilde farkında olmayız.
Sayfa 26
Reklam
İnsanın akılcı bir varlık olduğuna ilişkin bu varsayımın tek bir kusuru vardır, o da yanlış olmasıdır. Beynimiz bu şekilde çalışmaz
Sayfa 14
İçimizde ki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey var... Hiç bir şey üzerine düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beynimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir Sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
Sayfa 248Kitabı okudu
Fena bir şey yapmıyorum ya! Der ve kendimi temize çıkartmaya çalışırdım. Fakat hadiseler gösterdi ki, fena olmayışım tesadüf eseriymiş, fırsat düşmemiş zaruret olmamış. Nitekim hayatın ilk çelmesinde yuvarlanıverdim. İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak demek değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak denektir. Bende bu fena cevher fazla mevcutmuş. Belki herkeste var... Fakat insan onu söküp atmasını, yahut boğmasını biliyor... Dokunmadan bırakmak, bir gün başını kaldırmamasına izin vermemek olur...
Sayfa 274Kitabı okudu
Dünyada insanlar kendilerinden başkasının işiyle alakadar olurlar mı? Belki dedi kodu için ara sıra...
Sayfa 111 - yapı krediKitabı okudu
Sevecek, sayacak, yanılacak ama yanıldığı için af dileyecek, tövbe edecek. Yanlışta ki doğruyu doğruda ki eğriyi görecek. Yitmeyecek böylece insan, kaybettiği kelimelerle kendini bulacak. Kendini bulunca insanlığını, insanlığını bulunca hamlığını, hanlığına varınca tam olmadığını görecek ve dünyanın bir rüya olduğuna uyanıp merhamet kelimesine uzanacak.
Reklam
Varmak, bulmak, bulduğuna sahip olmak güzel insanların işiydi. Güzel insan; yüzü Gülen işi rast gidendi. Onun tuttuğu her dal elinde kalırdı, demek ki güzel insan değildi. Güvenir, sever, inanır yine de suçlu, yanlış, kırıcı olan hep onun adı olurdu. Bir türlü anlayamaz, nerede ne yanlışı olduğunu düşünür dururdu.
Bilge kişi, bilgeliğinin hiç bir değerinin olmadığını bilendir.
Çünkü nerede korku varsa, orada utanç da vardır...
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.