Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

D. Yeralmış

9 aylık bebekler
Adımı, bazı basit cümleleri, emirleri anlayabiliyorum. Örneğin “Hayır” ın ne demek olduğunu biliyorum. Ama her “ Hayır” ın gereğini yerine getirmiyorum o başka.
Sayfa 186 - hayykiyapKitabı okuyor
Reklam
9 aylık bebekler
Eğer ileride merak eden, araştıran, keşfeden ve keşfettiklerine şükreden bir yetişkin olamamı istiyorsan, yaptığım keşiflerde beni engelleme olur mu? Engellendiğim her bir seferde merak etmenin yanlış olduğunu zannedebilirim. Bu yüzden merak etmekten de, yeni şeyler öğrenmenin keyifli seyrinden de vazgeçebilirim.
Sayfa 184 - hayykiyapKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
… annelik makamı, başlı başına bir emanetçilik koltuğudur. .. çünkü işin aslı çocuklarımız “bizim”değildir. Onların dünyaya gelişine aracı olmuş olmak, onların bizim malımız olduğu anlamına gelmemektedir.
Sayfa 44 - HayykitapKitabı okuyor
…çocuklar ebeveyninin ilgisini çekmek isterler. Ebeveyninin ilgisine ihtiyaç duyan bir çocuk, eğer bu ilgiyi pozitif yollardan alamıyorsa, negatif yollardan almaya razı olacaktır ve çocuklar bilinç dışı bir seviyede hangi davranışların tüm işinizi bıraktırıp sizi çocuğunuza yönelteceğini bilirler. İlgiye ihtiyaç duyduklarında da bu davranışları gösterirler. ‘Kırmızı düğmesine’ basılan anne, aynı çocuğun istediği gibi, tüm ilgisini bu davranışlarla eşleştirirse, çocuğundaki negatif davranış seyrini arttırır. Böylece kendi içinde bir kısır döngü oluşturur: ‘ Çocuk yaramazlık yapar, anne daha çok bağırır…’
Sayfa 39 - HayykitapKitabı okuyor
Reklam
Size enteresan bir şey söyleyeyim mi: Aslında hiç bir çocuk yaramazlık yapmaz! Neden mi? Çünkü çocuk davranışlarının nedenlerini bilmediğimiz için, o davranışları yaramazlık olarak yorumlayan biziz. Çocuğun davranışlarına ne dersek diyelim, niyeti asla “ yaramazlık yapmak” değildir. Çocuklar çoğu zaman merak ederler, kurcalarlar, ağlarlar, ellerini olmadık şeylere sokarlar ( tezgahın üzerine çıkardığımız zeytinyağı gibi), eğlence peşine düşerler( bu yüzden dağıtıp kirletirler), size yardım etmek isterler ( bunu yaparken de kalıp sabun sandıkları tereyağı ile halıyı silerler), size benzemeye çalışırlar ( sizin gibi eline krem sürmeye çalışırken halıyı kreme bularlar)… Biz annelerde bu davranışları gördüğümüzde “ yaramaz çocuk yapma!” der, kızarız. Biz aslında yapılan davranışta uygunsuz gördüğümüz kısımlara yapma demek istesek de, çocuğumuz niyetini düşünür ve onun yanlış olduğunu söylediğimizi sanır. Biz tereyağı ile halıyı silmesine “yapma” deriz, o bize yardım etme düşüncesine kızmışız gibi algılar. Bu da çocuğumuzun iyi niyetini ve gelişimini engeller.
Sayfa 38 - HayykitapKitabı okuyor
Çocuklar duygularını kontrol edemez
7 yaşından önce çocuklarda sol beyin lobu gelişmiş değildir. Sağ beyin lobu aktif olan çocuk duygularının kontrolündedir, mantıklı düşünemez, dürtüsel davranır. … Yani olumsuz bir duygu hissettiklerinde bu duyguyla baş edemez, yatıştıramaz ve olumsuz bir davranış ortaya koyarak duygu sağaltımı yapmaya çalışırlar.
Sayfa 36 - HayykitapKitabı okuyor
Bir çocuk için annesi ne diyorsa doğrudur!
…bir anne çocuğuna aptal dediğinde iki türlü zarar vermiş olacaktır. Hem çocuğuna sarf ettiği saygısız davranışlarla pasif şiddet uygulayıp tümörlü duyguları açığa çıkaracaktır, hem de çocuğun içinde “ annem bana aptal diyor, demek ki aptalım” inanışını köklendirecektir.
Sayfa 33 - HayykitapKitabı okuyor
… her duygusal acı veren davranış şiddet olarak tanımlanmaz. Niyete göre muhatabında tesir oluşturur. Mesela bir çocuk gün boyu televizyon izlemek istese annesi ona izin vermeyecek, sınır koyacak, bunu da evladının sağlıklı gelişimi için yapacaktır. Bu noktada çocuk istediği bir süreçten engellendiği için hayal kırıklığı yaşayabilir, ağlayabilir ya da mutsuz olabilir. Bu duyguları hissetti diye ‘çocuğa pasif şiddet uygulandı’ denilmez çünkü hayat içinde her insan zaman zaman olumsuz duygulanımlar içine girecektir. Bu gayet normaldir. İnsan ruhunda yara oluşturmak bir yana, bilakis, ruh sağlığımızı güçlendirmek için bu duyguları yaşamayı ve baş etmeyi öğrenmemiz gerekir. Ama aynı anne çocuğuna sınır koyup televizyonu kapatırken, saygısız bir tutumla, bir yandan “ ne biçim çocuksun sen, kaç kerem sana kapat dedim, salak, aptal, hiç bir işe yaramıyorsun “ gibi cümleler kuruyor, çocuğunu kolundan sertçe tutup, “ git bakayım odana”deyip iliştiriyor, “ sana artık hiç televizyon yok “ gibi cezalar veriyor ve kurallarını uygulamaya koyarken saygısızca bağırıp çağırıyorsa, o zaman o anne pasif şiddet uyguluyor demektir…Artık çocuğun içinde uyanan ilk örnekteki gibi basit bir hayal kırıklığı olmayacak, değersizlik, suçluluk,utanç, sevilmeme gibi çocukluk çağına adeta kanserli bir virüs gibi yapışıp kalan tümörlü duygu örüntüleri olacaktır. Bu, çocuk için büyük bir dramdır.
Sayfa 32 - HayykitapKitabı okuyor
… annelik seyrimizde kullandığımız ve sadece bir disiplin aracı olarak düşündüğümüz birçok davranışın çocuğa pasif şiddet uygulamak olduğunu görürüz. Bu, büyük bir sorundur çünkü bir anne pasif şiddet uyguladıkça çocuğunun içinde şefkat, sevgi ve merhametten beslenen tohumun etrafına kalın kabuklar örmeye başlar. Yumuşacık evladını günbegün karşılaştırır. Bu katılaşma çocukta agresyona, hırçınlığa, inatlaşmaya, kötü davranışlara yönelmeye neden olur. Sürecin bir noktasında da anne “ artık dayanamıyorum, tahammül edemiyorum, sabrım kalmadı” diyerek fiziksel şiddete başvurur ve böylece kendi içinde bir kısır döngüye neden olacak bir anne-çocuk savaşı başlar. Ne yazık ki bu savaşta en çok çocuklar yara alır.
Sayfa 31 - HayykitapKitabı okuyor
Reklam
Anne - baba çocuğa kural koyacak ve uymasını bekleyecektir ama uymadı için onu ezmeyecek, saygın bir dille kural takibini gerçekleştirecektir. Bu da çocuğumuzun karar almasına ve aldığı kararın sonucunu yasamasına izin vermekle olur. Bir çocuk yemek için sofraya gelmiyorsa ona bağırıp çağırmak, “ yemek yemezsen tablet yok” gibi anlamsız cezalar vermek çözüm değildir. Çözüm, sonucu yaşatmaktır. Yemek yememeyi tercih eden çocuk, bir daha ki öğüne değin aç kalır. Bu sırada yemek istediğinde annesi sevecen bir kararlılıkla, “ keşke bizimle birlikte yeseydin, şu an acıktığını görüyorum ama ne yazık ki bir dahaki öğüne kadar yemek yiyemeyiz” der ve çocuğunun kararının neticesini yaşayıp deneyimlemesine olanak sağlar. Böylelikle bir dahaki sefere çocuğu sofraya gitmediğinde sonucun ne olacağını bilecek, ona göre tercihlerde bulunacaktır.
Sayfa 30 - HayykitapKitabı okuyor
…” babamızın yanında bacak bacak üstüne bile atamazdık” anlayışı, “ atsaydık sopayı yerdik” korkusuyla örtüşen bir disiplin algısı… Oysa ‘ saygın’ bir davranış olarak anne - babanın yanında duruşumuza, konuşmamıza, davranışlarımıza dikkat etmemiz için onlardan korkmamız gerekmez. Bilakis, insan korktuğu kişiye içten içe saygı da duymaz.
Sayfa 29 - HayykitapKitabı okuyor
İnsan sevdiği kişinin sözünü dinler, o kişiyi kendine model alır.
“Evin patronu” dediğimizde aklımızda oluşan resimde gücüyle ev halkını ezen, bağırıp çağıran, negatif disiplin metodları uygulayan, yani döven, ceza veren ve korku duygusuyla evdekilere çeki düzen veren bir ebeveynlik modeli canlanır.
Sayfa 29 - HayykitapKitabı okuyor
Biz anneleri bağırıp çağırmaya iten temel sebeplerden biri de yanlışı düzeltme refleksimizdir. Çocuğumuzu yağlı ellerini halıya sürerken, arkadaşının saçını çekerken, kardeşine vururken gördüğümüzde,anlık bir refleks olarak bağırmaya başlarız. Niyetimiz ne kadar iyi olsa da, davranışımızın tazyiki yüzünden genellikle istediğimiz sonucu alamayız.
Sayfa 26 - HayykitapKitabı okuyor
… 2 yaşındaki bir çocuk için inatlaşma davranışı dönemsel bir tutumdur. Gelişimsel ihtiyacı olduğu için yaptığı, bu şekilde karakterini inşa ettiği içsel bir motivasyondur. Bir anne bunu bilir ve çocuğunun inatlaşan haline “ inatlaşarak” değil de, sevecen bir anlayışla yaklaşırsa, çocuktaki inat da geçici olur. Ama tam tersi “ sen inatsan ben daha da inadım, bakalım kim kazanacak” hareketlerinde bulunursa, çocuğun inadı bir kişilik örüntüsüne dönüşür. Bu nedenle çocukluk döneminin ‘annenler için’ sihirli kelimeleri, anlayış, empati, sevecen kararlılık ve sabırdır.
Sayfa 26 - HayykitapKitabı okuyor
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.