Din, insanlık tarihinin başlangıcında itibaren bireysel ve toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçasını oluşturarak,insan ilişkilerinin ve bu ilişkilerden şekillenen toplumsal yapının belirlenmesinde en etkin unsurlarından biri olmuştur.
“Fotoğraflar her zaman gerçeği yansıtmaz. Salyangozun kabuğuna saklandığı gibi sahte gülümseme ardında saklar saklı tüm yaşanmışılığı ve yaşanmamışlığı. Gülümsemek aslında bazen ne yük bir kabuktur insana. Ve bizler gülümseyerek aldatmayı, fotoğraflardan öğreniriz. Gülümsemeyin çekmiyorum.”