Ne zaman canı sıkılsa, dışarıya çıkıp sahilde özgürce koşardı. Midye kabukları toplayıp kumsala yazılar yazar, suyla kumun buluştuğu yere ayak izlerini bırakıp, dalgaların onları yok edişini seyrederdi. Rüzgarın kokusu, dalgaların sesi, havada beyaz kağıt parçaları gibi uçuşan martıların sesleri... Onlarsız bir dünya düşünemiyordu.